3
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1255
Okunma

Geçmişti aylar,geçmişti yıllar
Boş kalmıştı sevgilileri saran kollar
Karar vaktinin geldiğini söylüyordu yollar
Artık sararmaktaydı doğadaki güller
Öğrencilik yılları bitap ve yorgun düşürmüştü
Ekilen toprağı sevmiş fidan olup yeşermişti
İşe başlamıştım artık, evlenme yaşı da ermişti
Yalnız geçen yıllarım, türlü badireler görmüştü
Bunca yıl aradığım insanı bir tülü bulamadım
Hayat bana ızdırap gibi ömrümce gülemedim
Geçen yılları boşa harcayıp, kıymetin bilemedim
Bazen bıktım hayattan,ölmek istedim ölemedim
Kendime dedim Öztürk yeter artık bu hayat
Bırak mükemmeli aramayı,kalbindeki yalnızlığı at
Değişti düşüncem,kusursuzluk olmuştu bayat
Eli ayağı düzgün olsun yeterdi böyle bir zat
İnsan kararlı çıktımı yola,gerekmezdi mola
Arayan bulurmuş Mevlayı işleri koyarmış yola
Kısmetim nerede diye bakındım sağa,sola
Pek uzakta değilmiş,tanıştık,girdik kol kola
Adı Ayten’di yüzü ay gibi, beyaz bir tendi
Esmer Öztürk yanında beyaz Ayten giderdi
Beni güya çok sevmiş,birtanem ol diyordu
Kızcağız çok beklemiş evlenmek istiyordu
Bıraktım düşünmeyi başa gelen çekilir
Baharda güller açar tarlalar da ekilir
Ekilen tohumlar mutlaka kendi meyvesin verir
Ama güzel,ama çirkin,ama acı,ama tatlı
Gaye mutlu olmaksa,eş bağlıdır eşine
Eş dinlerse eşini,bilir kendi işini
Dinlemezde eşini,tutmazsa çenesini
Hem kendisi üzülür,hemde üzer eşini
Herşeyden önemlisi; kulda iyi niyettir
İyilikle dikilen fidan büyür,dal dal olur
İlgi ile büyür koruk,meyve olur,bal olur
Sevgisiz kalan vatan,kupkuru bir çöl olur