1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
689
Okunma
sürecek uzaklara göç
beden çatılarımızdan düş akacak oluk
eşiklerimize gömdüğümüz ölülerin üzerine
her attığın adımın kapı kilidinde
karşına dikilen taş sureti
unutma diye
çökecek kent
mihrapların kaldırımına sokak
bütüne açılan çıkmazlar kuduz it uluması
salyalar akacak asyanın yüreğine
kerpiç yoğuran güneş yorgun ellerin
toprak damlı yerleşkelerden
çözülecek zamanlardan bağın
avuçları kınalı anaların
kadim vasiyetinden
kamlar düşecek kirpiklerin algısına
kuzeyden gelecekler
daha kuzeyden soluk yüzleriyle
şeyh ve müridlerin katili olacağım
yerel tanrıların boğuk fısıltılarına tapınan
papatya dinleyeni kanlı ellerim
haykıracak sana
gecenin en derininden
.
5.0
100% (4)