8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1916
Okunma
TAM OTUZ YIL
Tam otuz yıldır saatim işlemiş ben durmuşum;
Gökyüzünden habersiz, uçurtma uçurmuşum...
“Arı Bal yapar fakat Bal’ı İzah edemez”
"Ağaçtan düşen elma, arz cazibesi kanunundan habersizdir.”
“Sanat Allah’ı (c.c.) aramakmış, gerisi çelik çomakmış”
"surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes
Ey kahpe rüzgar artık ne yandan esersen es!"
"benim özlediğim nesil... serçenin öksürüğünden duygulanabilecek bir gençlik"
Bağlum Gül’ü: Seyit Abdulhakim Arvasi Hazretlerinin kabrine ve dahi şahsına gönderme..
çiçekten çiçeğe konuyorum Üstad
kanatlarım pır pır gözlerimde nur yok..
bilmem hangi ağaçtan nasıl düşüyorum
içimi kurtlar yemiş eşeleğimde huzur yok..
harflerle çelik çomak oynuyorum
‘Bir’ var, muhakkak var.. gel gör ki Mansur yok!
hal bilmez rüzgarlar esiyor üşüyorum
sığınacağım yer yok, yön yok, sur yok..
içimde telaşlı bir ölüme koşturuyorum
kıyamet koptu kopacak fakat Sûr yok!
bir Bağlum Gül’ü de bana.. yüzüm yok ben soramıyorum
koklayayım ve koşayım.. Azraile gülene kadar dur yok!
bak gün dönüyor serçeler öksürüyor ben ağlıyorum
ruhumda seccade yumuşaklığı, kibir yok gurur yok!..