7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1722
Okunma
Sabaha karşı
Uyanışımızı müjdeleyip
Giderken ezan, geldin
Üşümüştün yine
Sağ elin…
Ve nasır görmemiş
Ayakların
Karım…
Üzerinde geceden kalma
Siyah şifon geceliğin
Yıldızları yaktığın gülüşün
Hilali deli eden kaşların
Altında…
Ört üstünü
Daha fazla üşüme
Ve sokul koynuma yeniden
Hayatın ve günlerin tüm yorgunluğu
Silinsin yüreğimden
Hiç iş yapma, yorulma
Süpürge etme kınalı saçlarını
Değmez hayata
Bu yer bu gök
Bu deli, bu hoyrat aşık
İsmi lazım değil “ben”
Seninim
İstediğin gibi kullan
Neyim ki sen yokken
Neyim kalır elimde gidersen
Ayrı yataklarda denize koşan
İki su idik seninle
Yüzünde gürül gürül gülüş
Bende kurudu kuruyacak ölüş
Bir öpüş be mübarek
Bir öpüşle vurdun bileğime
Aşk kelepçeni
Dehlizlerine hapsolduğum
Cennetim
Gönüllü esaretim
Ve bitimsiz bir infaz
Hak omuzlarında
Siyah şifon geceliğin
Yıldız düşürdü gölgeme
Tenin saten beyaz
Ne kadar güzel
Güzellik sende bir naz bir niyaz…
..........ASRAN