4
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
1158
Okunma

karanlığın vaizleri terli mesaide
çok ısırma beyazlık kaybolur
kan emer iken zamansızlığın çocukları
mor dudaklar dökülür gecenin boynuna
sesleri kaydetti kambur hamallar
avuçların ateşini yakan yok mu
üşüyenleri dinleme geleneği
daim dinlenceye yürüyor kervan
saat ve sanat arası sıkışmış sözler
şu ağacın hesabından sorulmasan
rüzgarın yüzümü güneşe yıkayan
siyah uzun saçlarından ben
ondan kutsal kılınmış olmalı alın çizgiler
o açılmayan kapılar ardına anneler hep var
suya dokunup dileyen kimdi
kızıl uçanlara katışıp yaprak olmayı
yazdan sağanaklı geçişler deneyimi
yüzü güler iken kararan muhabbet
koşusuna dem çekmeden
doğurgan derenin şeffaf tenli şırıltısı
kül içiyor ciğerinin nasırlı odaları
en katmerli günahımı aradığım gülümseme
inanıyorlar olacak uzaklara varanlar
5.0
100% (23)