2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1388
Okunma

Sevmeyi öğrettiler bana ...
Çoluğu çocuğu , genci , yaşlıyı .
Hayvanı , çiçeği , çıkarsız olan herşeyi .
Dudaktan kalbe , yürekten gönüle ,
Sev dediler şiir gibi ...
Vede ,
Ruhumun derinliklerinde bilmediğim ,
Sıcacık , kendi halinde kor ateş idi benim sevgim ...
Bıkmadan , usanmadan , yorulmadan ,
Salkım salkım sevdim demek ki ...
Gitmeyi öğretmediler bana ...
Neyden , Nasıl , Niçin gidilirdi ?
Bilmedim bilemedim ben hiç .
Ne gönülden , ne yürekten , nede bedenden gidebildim .
Aslında gitmek kolay olanı idi .
Asıl marifet onda kalabilmekti .
Vede ,
Gitmek , güzergahı olmayan tek adresti benim için .
Hangi güzergah tarif edebilirdi ki gitmeyi ...
Yürüdüğüm sokaklar hep dardı , yokuştu , ıssızdı ,
Adımlarım gitmek istesede ruhum kaldı demek ki ...
Yazmayı öğrettiler bana ...
Sevgiyi , Aşkı , Sevdayı , Ayrılığı ,
Nakış nakış işledim boş kağıtlara .
Okuyanım olmadı belkide ,
Ama yazdıranım oldu ömrümce .
Kimde bi alacağım kaldıysa ,
Kağıtlar haykırışım , kalemim sesim oldu duyanlara ...
Vede ,
Yazmak , içime sığmayanları hece hece dökmekti benim için .
Yağmur bile yağarken ıslatıyor ya hani ,
Bende yağarken toprak kokusu oldum belli ki ...
Her insan şair olmak için yazmıyor ya ,
Bende kendimce yazmış bulundum demek ki ...
Mutlu AKÇA
5.0
100% (3)