17
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1362
Okunma

önce düşlerimi gönderdim,
unutma
gözlerin uykuya geçerken hayalim de gelecek sana
eğilecek önünde emrine verilmiş bir yürek,
çekinme
ben trenden inene dek istediğini yap onunla;
meselâ
sahilde demli bir çayla başlayabilirsiniz oynaşmaya
sonra
boğazda bir şişe şarabı gülerek bölüşürsünüz
fırsatını bulursanız öpüşürsünüz de,
isterseniz kadehten çıkan yüzükleri de takın,
sevgi değil mi göz görümlüğü!
hemen çakın nikâhı
sevişsin bakışlarınız ay ışığında
kalbinizin yatağından hiç çıkmayın,
eğer cezasını ödersen
bir de sigara yakın ardından.
yağmur ister misin,
şöyle ince tarafından
tatlı bir çisenti?
hem aynı şemsiyenin altında kalp kalbe gezerken
sana olan sevdamı dinlersin hayalimden
hem de daha çok seversin beni.
sen içinden söylerken şarkımızı
nakaratını birlikte mırıldanırsınız
güzelleşir bestesi.
durmayın,
kaldırımları bitmez İstanbul’un
aynı adımlarla yürüyün
görene dek vitrindeki gelinliği.
düş senin değil mi!
istediğini yap güneş gelene kadar,
dilersen giyin yağmurlu elbiseni
Afrodit’in doğum şölenine gidin
katılın tanrılar tayfasına
yıldızlarla birlikte için şarabınızı;
ama aldırmayın ihtirasın gülmesine
ihanetli şehvetin aşkı yalancıdır
çırak bile olamaz bize Eros.
bak!
nasıl da girecek Penia sarhoş Poros’un koynuna;
sinsice sokulacak bedeni
şimşeklerle sarılacak
ateşten bir nehir olacak boynu
sakın kanmayın zevkin sahte sevişmesine,
işte
Eros bunun çocuğu.
düş senin,
istediğini iste düşünden;
dilersen
denizden bir şatonun dalgalarında yapın tangonuzu;
ya da memleket oyunu oynayın karşılıklı,
korkma
kıskanmam seni hayalimden;
sen giyin sabır hırkasını meleğim,
asıl ben gelince başlayacak
kalbimizdeki şölen.