11
Yorum
37
Beğeni
5,0
Puan
1416
Okunma
sen neden ölü bir fareyi okşuyorsun lennie
biraz bana ver
belki de ölüyüm
veya bir gezgin
bazı evlerin kapıları yok
uzun koridorları var
upuzun ayakları vardır bazı cambazların
fısıltılı rüzgarın ve nehir ağzı hayalinin bolca deliliği var
belki de tavşan anatomisini çoğaltıp
hayatı açığa çıkarma isteği
güneşin yalanı çok
sürecin gizleri ve doğanın açmazı
sen cebindeki ölüyü yine de bana ver lennie
yalnızlık güzel bir düğüm
gelip masaya oturan o yerin tanımsızlığı
çürüme molası ve salinas sazlıklarının göğe değişi gibi
ölüler de okşanır ölü parmaklarda
bir altın havası var ki
fare zehiri
ters köşeli luger tabancaları
geç şu hikayeleri lennie
körlerin gözbebekleri bir koleksiyonda durup bakarlar
şu köprüyü tut ki kırılmayalım
şu köprüyü tut geç kalan her kuş geçebilsin
şu köprüyü tut ki
gölgenin kalın derilerinde
ve kapkara pazarlarında rakkase ederken hiç isimliler
bir cins yılandır dipteki dalga
hiledir ışık ve karanlık
kış gelmesin
gelmesin
gelmesin.
5.0
100% (25)