18
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1437
Okunma
tenha sözler yetmemeliydi bize
yüzölçümüne aldandığımız, bu küçük şehirde
kimbilir, çok dost kaybetmenin
deli cesaretiydi belki de.
en fazla sesi, neden yalnızca biz çıkarıyoruz dediğinde
koridorun sessizliğindeki sergeşliği hatırlıyormusun ?
ilk defa o gün görmüştüm, cemalin çocuksu gülüşlerini
ne çok şey varmış içindeki sessizlikte.
gülümse,demiştin sen de, yalnızca gülümse.
ulan bu kapılar açılır, şimdi dolar elleri kelepçeli
bir yığın zibidi içeri, demeye kalmadan
cemalin beline düşmüştü siyah copun, mor izleri,
gülümseyememişti.
öyle canım yanmıştı ki,kolumdan bile habersizdim
kırmış piçin biri.
yumruktan birşey olmaz diye sana izin verilmemişti,
biz gitmiştik kıytırık muaynaneye.
``ufukta seni arayacaktım,
bulutlardan seni soracaktım, tam o ara da tutuklandım`` diye,
ayaküstü değiştirmişti panoya yazacağı şiir’i
cemal işte, inadına sesli yazıyor
fitil ediyordu
şapkanın gölgesinden bakan zibidiyi.
ilk o girmişti muayneye
ben seslenmiştim
dikkat et, gizli bir sözleşme imzalatır bunlar,
bir de şikayetçimisin diye sorarlar !.
hiç unutmam o gün
anama yediğim küfüre savurduğum tekmeyi,
o gün, bu gündü
tuncay,
sen de anımsıyormusun bizi ?.