Ne geçip giden
Ne de
Gelecek olan yıllar
Unutturur mu sanırsın
Sensizliğimi
Aşka susamışlığımı
Bana
Oysa
Bitmeyen bir ağıttır
Dudaklarımdan dökülen
Ne gözlerinin karası
Ne de gönül yarasıdır
Her dize de yazdığım
Şu sevda nehirlerinde
Ay ışığında
Bir sandala bitip te
Hiç serenat edemedim ben sevgili
Gümüş kanatlı martılar
Uçmadı hiç üstümden
Ne derim ki ben
Hep
Yalnızlığım vurdu
Beni solumdan

Biliyor musun
Rüyaların bile benden uzak
Oysa be
Her gece dualar ederek yatıyorum
Yine de
Yine de rüyalarıma girmiyorsun bak
İki dirhem
Bir çekirdek
Salınırken sen
Bu yıkık dökük kentin
Bitmeyen kaldırımlarında
Hiç rastlayamadım
Bu güne kadar sana
İyi mi
Ben
Bana hep
Bozkırları hatırlatan
Ağıtsı bozlaklarla büyüdüm
Yüreğimin yanıklığı
Yufkalığı ondandır
Gözler mi, beni sana
Seni bana bağlayan
Yoksa
Bir gülüş mü
Kendine ram eden

Firari bir kader midir
Beni peşinden sürükleyen
Serzenişi midir denizin
Dalgalarını kıyıya vuruşu
Ayaklarıma serilişi
Bu ayrılık
Boynumu büktü benim inan
Şimdi
Ağlatıyor, her şarkı
Her içli şiir beni
Yiten günün ardından
Başlamak ne mümkün
Yeni bir güne
Kıvrak ve ak köpüklü dalganın raksı
Ne yakamoz
Nede suların ışıkla dansı
Unutturamıyor
Yalnızlığımı
Ah be gülüm
Ben doğmadan ölmüşüm
Dahası var mı ?

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ