1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
744
Okunma
sekince adamın sureti aynadan
kadın
görüntüyü yere düşürdü
ona attığım son mektup oldu otopsi raporum,
’öptüğüm noktadan dümdüz gidersem
bir gün öptüğüm noktaya geri gelirim’ dedi kadın
dedi kadın ve ekledi;
’gecenin aortudur erkek kokusu
ve arterlerden sarkan çocuklara dikkat edelim
düşmesinler ’
Adamlar
biz şehrin göbeğinde yumaklanan kıl öbekleriydik belki
ve belki görüntümüzün sesimizden önce kadınların rahmine düşmesini
hep teknolojik olarak sevişmekten çekinmeye bağladık
halbuki ,eşeyli gülüşme denilen birşey vardı
ve sözlerimizi temizce sakladığımız sözlüklerimiz
tartar içinde kalmış beynimizde bir gün kullanılacaktı
damağa yapışan akşam yosunlarının elamanıydım ben mesela
size ne zaman yalan söylesem
ereksiyona uğrardı burnum
ve tarihe alınan bir nottu bakışlarımız
fosil kayıtlarında tanınamayan,
bazılarımız güneşe uzun süre bakamazdı mesela
ben de sana
ve cengin başladığı vakit gri renkli adamlar
ten yoluyla atarlardı idrarlarını
ter kokuları ceylanların sırtında terk ederdi bizi ve hatta tanrıyı
sonra babaları ölmüş erkek çocukları inerdi fillerin üstünden
avuçları ter içinde doğrarlardı parmaklarını annelerinin üstüne
çünkü onlar devamsızlıktan dolayı evde kalanlardı
ve hersene tekrar okurlardı annelerinin gözlerini
ve o saatten sonra çok basit bir fizik sorusu olsa da
’oğlum baban nerede’
hiç bir şık açıkcası killi toprağın üstünde
yatan unutulmuş göz kadar şık değildi...
ve sonra derilerimizin üstünü kurşun kalemle karalayıp
bizi kimlerin öptüklerini buldular
kalça kemiklerimizi pisuvarlara attılar
sifonları çekince, iri cüsselerimizle
kana karışıp göbek deliklerinden içlerine aktık
sonra onlar gittiler
onlar kim mi?
Tabi ki kadınlar iki kafalı ahmak!
’Öpüldüğüm noktadan dümdüz gidersem
birgün öpüldüğüm noktaya geri gelirim’ dedi adam
dedi adam ve ekledi;
girilen ani bir tramvadır kadın
’onun için delirirsen tam ortalayabilirsin gözlerini
o zaman işte pelerin kalkar ve görebilirsin
retinasında kodlanmış ay ışığını’
Kadınlar
bir sivilce gibi irini dışarı çıkardığında
belkide o hastalıklı bir doğumdur
çünkü onlar görüntülerini aynalarda unutabilirler çıktıklarında
o yüzden onların kaderleri ruj ile yazılabilir
ve onların amel defterleri gri çikolata desenli kaplarla kaplıdır
kırmızı renk onlarındır
çünkü onlar kanlarına birazcık tebessüm enjekte ettiklerinde
kabul edelim bizden daha çabuk pembeye ulaşırlar
ve abajürün üstünde çiftleşen muhabbet kuşlarını asla incitmezler
altmışlardan kalma şarkıları tampon yaparlar mucizevi bir şekilde
ve kan, biriken plağın içinde asla kendini geri alamaz akıntıdan
bazı aşk şarkıları kıyıya vurup canını kurtarsada
sonra onlar ter yoluyla atarlar kanlarını dışarıya
sonra biz geliriz yara bere içinde
koşmaktan bacaklarımız parçalanır
onlar koşu bandıyla gelip yaralarımızı kapatırlar
bacaklarına kapanıp yüzümüzü yıkarız biz
kendimize geldiğimizde
onların bacaklarından tekrar kendimize perşembe pazarları yaparız
kasıklarına üzüm ağaçları ekeriz
ve şarapları kökünden koparırız
çok canlarını acıtırız
belkide onların baş ağrıları
bizim yanlış ektiğimiz sözlerimizdir tenlerine
biz kim miyiz
tabi ki adamlar iki kafalı ahmak!
sekince kadının sureti aynadan
adam görüntünün içine etti...
5.0
100% (5)