0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
929
Okunma
insan uzaklaşmaya
önce kendinden başlar
elden, ayaktan ve yaşamaktan uzaklaşır
sonra binlerce özlem biriktirir
karmakarışık cümleler kurduk
adına sevda dedik
sevdadan ırak kaldık
bir göğüs boşluğunda
bin tonluk acılar çektik
belkide milyonlarca
biz ölürken bile
yaşamak için direndik
şimdilerde yanan bir ateşin içinde
küle dönen umutları arıyoruz
kaç dağın ağırlığı var içimizde
kaç uçsuz bucaksız okyanus
kaç uçurum var
şimdi dizlerinde olmayı çok isterdim
sana sevmekten söz etmeyi
yaşamanın sen olduğunu
senin dünya olduğunu
dünyanın da sen olduğunu
ve beni sana anlatmak isterdim
sana kendimi nasıl kattığımı
sendeki benle bendeki seni anlatmak isterdim sana
belki bu son nefes
belki ölürcesine aldığım bir nefes
her yanım sensiz
her yanım uçurum
her yanım tuzaklarla dolu
içimde patlamaya hazır bir yalnızlık
ve çeltik atılmış bir susuşum şimdi
boğazımda senli cümleler biriktirmişim
yüreğime konan kuşlara bakıyorum
kimisi kanadından vurulmuş
kimisi ürkek bakışlarından
ve bir özgürlüğün peşindeyim
yaşamak kadar ölmekte var
okunmamış bir kitap
koklanmamış bir çiçek
daha henüz yağmamış bir yağmur gibiyim
şimdi bırak kanasın sevda
bırak acı çeksin özlemler
bırak okyanuslarda boğulsun sevdalar
elbet bir gün kavuşacak bu eller
elbet bir gün kavuşacak bu gözler
elbet bir gün kavuşacağız
biz sevmekten vazgeçmedik daha
söylesene kaç özlemsin sen
ve kaç ölüm sonrası gelirsin
içim bir sensizlik akşamı
sevdanın telaşındayım
sahiplenir gibi bir karanlığı
bir gün doğumu gibi
içime gömdüm seni
ibrahim dalkılıç
23.02.2018
21.01 izmir
5.0
100% (3)