3
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1615
Okunma

Gönül dağımın volkanı sönmüyor
Söndürebilirsen, sen söndür Gurbet
Dünyam bile sensiz dönmüyor
Döndürebilirsen, gel de sen yönet
Nedir memleketin ahvali, hali
Gökyüzü yine sisli mi! Gurbet
Fitne, fesattan kaç oradan bari
Var ise sende, iyi bir niyet
Sevgisiz çiçek, susuz ağaç yaşar mı?
Kaçıncı çiçeğin, ağacındır kurudu. Gurbet
Çölün ortasında sümbül açar mı?
Kaçıp da şu gönül bahçemi fethet
Yeşeren doğamız çorak oldu mu?
Hiç yağmur uğramadı mı, Gurbet
Mahmurlaşan dünyamız harap oldu mu?
Bırakıp da gel, gölüme hükmet
Ne kederler, ne acılar çektik
Sadece kemiğin kalmadı mı, Gurbet
Mecburen sevgimizi başka yere ektik
Gel de tarlamızı, yakından seyret
Ahu zar etmenin faydası yoktur
Tükenmedi mi gözyaşların, Gurbet
Fitneyi başlatanlar orada çoktur
Tüm fitnecileri etrafından defet
Olmadığımız yerlerde baykuşlar uçsun
Sonsuzluğa bağrımızı açalım, Gurbet
Hesabımız bütün âleme sorulsun
Tüm âşıklar oluncaya kadar serbest
Yarsız âşıklar divane gibi
Meczupluğu hiç bitmez, Gurbet
Firkatindendir meczupluğun sebebi
Vuslata er de, bu ayrılığı yok et
Hangi ayrılık yapmaz ki tarumar
Ayrılıkta rahmet olur mu, Gurbet
Aşk yaşamayan ayrılıktan ne anlar
Davranışlarınla fesatçıları, gebert
Dünyada ne fesat insanlar varmış
Herkesi kendimiz gibi bildik, Gurbet
Candan seven ancak, gerçek sararmış
Uyanık ol da, aşkımıza etme ihanet
Gurbette hapsolmuş seni beklerim
Son nefesimi sana bıraktım. Gurbet
Dünyanın diğer ucunda olsan gelirim
Yeter ki artık bitsin, bu hasret
Kavuşmamızla rahatlasın bu dünya
Otursun çarkları yerine, Gurbet
Gözlerimizi açtığımızda bitsin bu rüya
Ahirette buluşuncaya kadar sabret…
Sabri BAZANCİR
15/01/2014 Ankara
5.0
100% (7)