2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1447
Okunma

Ferhat gibi deldim yüce dağları
Hep gezdim dolaştım nice bağları
Yoluna harcadım ben bu çağları
Vardın bir kapıya kul ettin beni
Hayatına kurban etmişken teni
Bu kadar çok candan sevmişken seni
Tomurcuk çiçeğim açmışken yeni
Kuru bir ağaçta dal ettin beni
Bilmem bu yürekte söner mi közler
Gülerdi baktıkça sana bu gözler
Çıkardı kalbimden hep tatlı sözler
Tuttun bir kötüye dil ettin beni
Yanan şu yüreğim hep pare pare
Bulunmaz bu derde artık bir çare
Her yan paramparça olmuş bir kere
Gittin bir soysuza çul ettin beni
Artık kimselere geçmiyor nazım
Kader böyle imiş bu muydu yazım
Ağlasam sızlasam çıkmaz avazım
Akortsuz bir sazda tel ettin beni
Çaresizlik beni tümüyle sardı
Dört duvar içinde her yanım hardı
Herkesin yanında değerim vardı
Onu da bitirdin pul ettin beni
Başıma örmüşsün sanki bir çorap
Bitip tükenmişim her yanım harap
Gerçeklerden uzak olmuşum serap
Yemen ellerinde çöl ettin beni
Etrafa bir sevinç, neşe saçardım
Bazen bir kuş gibi göğe uçardım
Tomurcuklar verir her yıl açardım
Viran olmuş bağda gül ettin beni
Bitirdin her şeyi sevgiden yana
Veda etmem gerek artık ben sana
Üç vakte kadar yol, göründü bana
Kahve fincanında fal ettin beni
Hala yaşıyorum bitse de pilim
Yaşantım komedi sanki bir film
Evvel bülbül gibi şakırdı dilim
Artık konuşamaz lal ettin beni
Elimde ne varsa her şeyim aldın
Sonunda dipsiz bir kuyuya saldın
Sevincim kırıldı kalbimi çaldın
Ofsayttan atılan gol ettin beni
Açmış bir çiçektim dalımda soldum
Evimden, barkımdan, yurdumdan oldum
Kendimi bir anda yabanda buldum
Kendi vatanımda el ettin beni
Ferhat GÜNAYDIN
Emekli Öğretmen / Şair – Giresun
15 Ocak 2018 - Pazartesi
5.0
100% (7)