DÜNÜMÜZ ve GÜNÜMÜZ

Önce Dünümüz...
Ayakta kara trabzon lastiği
Bacakta don pantolan arası
Basmadan divdin bozması
Sırtımızda keten göynek
Hepten bit pire dolu arası
Başta şapka nerden olsun
Adi karton kâğıt bozması
Aslı esası çimento torbası

Hasat harman yaz güz arası
ince ustalık ister tınaz yabası
Gelin kızın lüksü pazendi urbası
Susuz ışıksızdı köy şehir kasabası
Bilirdik imeceyle çıkımı tarla nadası
Saf temizdi gençlik o yüreğin hası
Şehidine ağlardı mehmedin anası
Ateşin düştüğü yerdi asker yuvası

Halaya tutuşur o doğunun doğası
Orta anadolu sazıyla egenin curası
Ne yazısı vardı hayatın nede turası
Düz yaşardı milletim oldum olası
Öğünü iki baş soğan patetesi piyazı
Yayıkta taze ayran cılbırlık yumurtası
Bir yanı köy kömeci birde şerbet tası
Sever sevecendi hepten iyilik müptelası
Güleryüzlü bir başkaydı selam merhabası

Sağ yanı edeb haya ahlaklı Adamın alâsı
Solunda yabanın sonradan görme ukâlası

Kalp sineden gelen şevkle gönül duası
Eller semaya açılırdı gözler ise bayraksı

O gününün adı DÜN`dü O ülkemin dünyası
Oysa şimdi başı öne eğip ağlamanın sırası

Ne diyorsun bey amca sahi nerde neresi orası
Ay yıldızın altında yaşanan Türkiyeydi burası

________________________________

...Ve GÜNÜMÜZ...!

Ne buhtı nasırın zulmü var
Nede endülüste bir asırdan
fazla yaşanan işkence...!
Duvarda asılı alevli isli meşaleler yerine
Rengârenk pırıltılı pırıl pırıl ışıklar
Bir yamaçtan öbürüne
Delikli boynuzla sesleniş yerine
Boy boy...ebat ebat telefonlar
At katır deve merkep yerine
Her türden her çeşit vasıtalar
Posta güvercini yerine...uydular
Türlü icraatlar yapmakta bilgisayarlar
Böyle bir asırda yaşadığımıza şükür...şükranlar...!

Hayat kolaylaşıyor...insan zorlaşıyor...!
Yaşam yumuşuyor...insan katılaşıyor...!
Ömür gevşiyor.........insan serteşiyor...!

Her gün teneşirle tabut yan yana duruyor
Mezarlık musalla bir ortamda bulunuyor
Her gün birileri binlerce göçüp gidiyor
Kuran-ı Kerim uyarıyor nefsimiz uyutuyor...!

Ezeli ve ebedi bilen sensin ALLAHIM...!
YA RAB !...Acaba bize neler oluyor...?

------ SAHi....BiZE NELER OLUYOR ? -----
Yazan : Ramazan Kocapınar