25
Yorum
48
Beğeni
5,0
Puan
2448
Okunma

Bütün dualar güzeldir de; Kenzül-Arş duasının bende çok güzel yeri vardır.Başım ruhum daraldıkça dinlerim.Ve her dinlediğimde bu duaya bir şiir yazmalıyım diye düşünürdüm.O gün bu gündü sanırım saygı sevgi ve dua ile efendim.
Yatağını bulmak istedikçe yolum
Çok eskiye gidiyor yolculuğum.
Hz. Âdem ve Hz. Havva ile
insanlığın atasına uzanıyor kolum.
İtekliyor bir dize
şafak rengi bir gecenin kapısını.
Kafamda ne kadar sözcük varsa
uçup demir atıyor Arşa.
Şükür diyor iç sesim
kavuştukça yokluğun zıddına.
Kaldırımdan taş söker gibi
kopuyor içimden bir şiir
Üşüyorum sayfalarca
Yedi kat gökyüzü ile
yedi kat yeryüzü arasında çığın altında.
Hud ile geçiyorum
helâk edilen bir kavimin içinden.
Eyyüb(as)ûn sabrı
Süleyman (as)’ın dokuz mucizesiyle.
gökyüzüne atıyor kuşlar imzasını.
Musa (as)’ın asası bölüyor ikiye
garip bir hicranı.
Süpürmek için açtığımda acının kapısını.
Yemin olsun ki;
Allah’a, Önder’e, Kur’an’a.
Uçsuz bucaksız baktıkça
’Semavat, melekleri’.
Tevazu kazınıyor benliğime.
Eksiliyorum azar azar
unutuyorum bir anda dünyalığımı.
Rızıklanıyorum İslam’ın amentüsünde
fark gözetmeksizin imanın dört kitabında
Tevrat’ta, İncil’de, Zebur’da ve Furkan’da...
Rahmeti İsm-i A’zam’ın ulaştıkça sonsuza.
Hz. Musa, Hz. Davud ve Hz. İsa,Hz Muhammet
Dört peygamberin çiçeği açıyor güneşin kızıllığında.
Gönderiliyor âlemlere olarak
Son peygamber mucizesiyle.
Miraca tutunuyor melekler sırasıyla.
Resûl-i Kibriya Efendimizi görüyorum
Örülürken Hacerü’l-Esved’in duvarlarında.
Ulaşıyor rahmeti sonsuza.
Üfledikçe İsrafil Sur’a.
Geçiyorum kalbimdeki sırat’ı
Mumdan kanatlarla...
Eteğimi çekiştirdikçe şu can;
alıyorum Yusuf(as)’un kuyusundan
beyaz gömleğimin kokusunu.
Cellat havası gecelerde
ölüme armağan ediyorum yoksulluğu.
Benden izin almadan
Ehl-i kıbleye duruyor bedenim
avuçlarım duaya.
Cebrail (as)’in kanatlarında...
Ölümden sonra
yeniden başlıyorum yaşamaya.
Giyindikçe peygamber öğütlerini sırtıma
yakışıyorum toprağa.
Sorguladıkça Münker ile Nekir
eziliyorum sırların hürmetine .
Düştükçe İbrahim(as)’in ateşine
Selamet ve soğuk oluyor ateş
Serildikçe güller ayağımın altına
Gülistan oluyor her yer.
Görüyorum solumda gök kuşağını.
Konuyor içimdeki dallara
cennetin kuşları.
Karıştırdıkça sayfalarımı
tutunuyorum bir şimşek ağına.
iki camdan fanusun ortasında
Ayırıyorum kendimi bir dalga kıranla
Kalıyorum binlerce yıllık şimdimle yüz yüze
Anlıyorum ki;
Bir ışık makası kestikçe gölgemizi
günleri boyamışlar hep beyaz bir yalana.
Başı dizimizde uyumuş sır ırmağının
Sığamasak da bir yaşam destanına
Kilitleniriz Kenzül Arş’a
İsmi Azam duasıyla...
Bir tesbih eksiltirken takvimi
alnımızda terlemeden
bir vedanın sessizliği...!
Ferdaca
5.0
100% (37)