22
Yorum
51
Beğeni
5,0
Puan
2045
Okunma

Değer mi dedin ?
Bende kalmadı be gülüm hepsini verdim...
Hapsediyorum bekleyişin içine özlemleri
Ne gecenin sesini duyabiliyorum
ne de yıldızları
Sokaklarda ne bir iz
ne de köşe başından çıkacak biri.
Büyüdüm masal bitti
öğrendim ağlarken gülmeyi.
İzliyorum karın yağışını
çekip sonuna kadar perdeleri.
Tekil bakıyorum buğulu bir camdan
Kesmece hayallere kursam da
eşref saatimi.
Büyüdükçe donuyor gerçekler.
Kardan bir adam tutuşuyor içimde
kendime çıkan bir yokuş oluyorum
her dilde.
Hüznün rengi beyaz
ihanetin rengi saçların.
Mengene gibi sıkıştıkça mısralar
anlamsızlaşıyor kav gibi yaktığım gece.
Düşüyor eksiye (-)
yarım kalmış ne varsa içimde.
Kınında çekiliyor kelimeler
kısa devre yapıyor
felaket efem düşleri.
Yıkayamıyor kalbimin güneşi bile
kış seslerini.
Tahtaya gömülen çiviler gibi
bekleyişlerimin aşığı idim.
Aşkın kapısına uymayan
bir anahtardı ölüm.
Açık bıraktığım ümit kapısına
durmadan çelme taktıkça Sen
Bir tek ayrılığı temize çekemedim,
Bir dilim ekmeye koşan serçeyken
kırıntıya nasıl kanat çırptın anlayamadım .
Bir kibrit çakımı buluşsak da
geceye dağılan bakışlarda.
Olmasaydın ne yapardım şimdi
şiirin dört bacaklı şairi.
Yüzündeki yıkıntılardan
nasıl yeşerirdi sevincim
Bizi nasıl taşırdı bu sohbet buraya
suskunluk tünemişken boş pencerelere
Biliyorum elimin okuyup yazması yok bu gece.
Gel gönül bu aşkı unut desem de;
Bir tek kişi anladı
O da yanlış anladı beni.
Bunca şiire yazdım adını dedikçe.
Ferdaca
5.0
100% (34)