33
Yorum
45
Beğeni
5,0
Puan
2226
Okunma

Fon müziğindeki ses o kadar zarifti ki;Aşık olasım geldi ve şiir yazmalıyım aşka dair dedim.Sorgulamadan olmazdı tabi ki...
Hep bize uzanır gölgeden yollar.
Neden bu kadar yolcuyuz ki;
aşk ki yolculuklara benzemez.
Kim bilir nedir onun bugünkü adı?
Bir kuzey yıldızı mı?
Rüzgarın en hovardası mı?
Ateş hüznünden bir gemi mi?
Avuçlarda başladıkça yalnızlığın sancısı
ayak seslerini dilenen sokağa bakmak mı?
Güneşin kayalıklarda gizli gizli ağlaması mı?
Yoksa uğraşıp durmak mı
temize çekebilmek için bütün gün sevdayı...
Ne zaman seni düşünsem
adın adresim olur.
Tebessümlerin sindirir
içimdeki kışı.
Damgalanır yüreğim sevgin ile.
Güneşten çiçek koparırım
bekleyişinin ötesinde.
Tas tas ışık dökülür
başımdan aşağı.
Bir tarçın kokusunda
anımsarım Seni
Tarar parmaklarım
bakır kahvesi bukleli saçlarını.
Kanarım aynı dudakta
sesini ünledikçe.
Bir kum tanesi dünyam olur
yaban çiçeği cennetim.
Sererim sevdanı ellerimin üzerine
Uyurum göğsüme damlamış teninde.
Kurulur huzurun köprüsü
Senle ben arasında sükûnet ile.
Kapımızda dolaşır
uçmayı beceremeyen bir melek
Umutlar yakar kanatlarında
ölümsüzlüğün ateşiyle.
Aşk harfleri sürer sesine
Geyiklerin çektiği gecenin
kadife bağrında.
başını çevirir sağa sola.
Duyumsarız engini
vaktiyle söylenmiş bir selam gibi.
Yanaklarımızda açar dört mevsim
badem çiçekleri.
Bir öpüşün bitkin tadı karşılığında
utanır sevdamızın soluğu.
İnadına aşk sızar testimizden
Uçsuz bucaksız bakarız birbirimize
Göğsümüzde taşıdıkça alın yazısını
avuçlarımızda kuruturuz bütün soruları
Yüreğimiz ise indi inecek parmak uçlarımıza
öldürecekler bizi aşktan
bağırta bağırta...!
Ferdaca
5.0
100% (33)