0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
830
Okunma
ayrılık vakti
çanlar bir kısa döngüye
tınısını vuruyor
mavi gökyüzünün özgürlük tonunda
karartmalar peyda olurken
düşünseller dehlizinde
terkediş çığlıkları vukuğ bulur
yola çıkışların ilk adımlarında
ve büyük gitmek lazım
kararırken akşam kızıllığı
sis pus olmuş
ne iyinin bilgisi belli ne puştluk
öylece takıla durur
ve büyük gitmek lazım ki
geride bırakmamak lazım
ne sevinç, ne hız
yola çıkıyor tinsel ayrışmalar
bütününü bedene yükleyerek
adımlaşır kalp sezende herşeyi
sarıya çalan yaprakları sürüyerek
ayaklarında dermansız
hüzün sokağı adı çok hareketli
biraz fazla soğuk
etrafında ayrışmayan naralar
tuhaflığın çılgınca döngüsü
us bırakmadan yol aldırır
biraz sonuna karşı karşıya
yalnızlık demi vurur
yürüyecek yer kalmadığında
bütün heyacan durur
bir kelime hatırlar
hayıflanarak gülüşlere,ağlayışlara
sarar ruhun gözyaşlarını
yıkım gibi aşka saran
ölüm gibi aşka saran
yıkılmak gibi dimdik
dağılmak gibi büsbütün
sonunda yok olur
başlarken biten gece bekçiliği.