39
Yorum
88
Beğeni
0,0
Puan
3000
Okunma


Bahar hancı olsun kalbinizde
Göreceksiniz ki sadece yolcudur sonbahar
Nedense
yaşlandığında ölür sanırdım
eski olmaktan öte,
yıpranmış,
bastona yaren ömrü güz yorgunlarını
Gördükçe kıvrıla kıvrıla düşen yaprakları
iliklerime kadar işlerdi yaklaşan kış soğuğu
hastalıklı,
ihtiyar bir mevsime benzerdi gözümde sonbahar
ve
yalın bir yalnızlık çöreklenirdi içime istemsizce
Bu solgun serüvenin ortasında
telaşa kapılırdı ömrüm
ya hazırlıksız yakalarsa ölüm
ya başka baharı yoksa ertelediğim düşlerin diye
böyle hezeyanlar kemirirken beynimi
Yol yordam bilmeyen kayıp zamanlarımla yüzleşirdim uzun uzadıya
Ama artık hazırım
tutamadığım yılların acısını çıkarmaya
bedenim kadar ağır değilken düşüncelerim
boynumu da bükmüyor soğuk mevsimlerin matemli yüzü
madem ki yarın diye bir şey yok
öyleyse
kimin umurunda susmayan siyah bir şarkının hazan nakaratı
ve yerinde yeller esecekse bugünün
kederinden bana ne gözü yaşlı gökyüzünün
İşte;
duyuyorum içime sağır, dışımın tılsımlı notalarını
hissediyorum baharı doğuracak çiçeklerin sancısını
şimdilerde coşkulu, aklı selim bir deliyim
kimselerin uyuduğu,
kimseleri misafir eden o kapıya varmadan önce
reddediyorum bu hüzünlü döngünün yazgısını
Her vakit aşk’a niyetliyim şükür
ve
her vakit duacıyım aldığım her nefesin hakkı için
şimdi gözlerimin menzilinde
su gibi akıp giden aziz bir aşk güncesi
ruhumda,
pervasızca dans eden onlarca kelebek etkisi
derdim değil yasak elmanın kapkara kıyameti
cennetten kovulan havva düşünsün bunu
hem kim görmüş cehennemde yanan firavunu
öyleyse çirkin güzel bu dünyada
Yaşamak ne muhteşem şey...
Dilek USTA
Seçki kuruluna ve yorumlarıyla sayfamı taçlandıran değerli şiir dostlarıma çok teşekkür ediyorum