27
Yorum
76
Beğeni
0,0
Puan
3195
Okunma


Yağmur olmak vardı şimdi
gözlerinin elifinden öpmek için
Yağmur küçücük elleriyle tutunurken pencereme
toprağa sen kokulu şarkılar yağıyor yine inceden inceye
ve griden sıyrılıp siyaha yaslandığında akşam
ay ışığı suskusuna sırt veriyor el emeği yalnızlığım
İstemsizce
dile geliyor yüzleşmeye korktuğum demi taze ayrılık
Bilirim ki
gölgesi düşmeyen saklı bir düş
gelmeyi unutan basiretsiz bir gülüştür vuslat
ve yine bilirim ki
mümkün değil
Tanrı yazgısının dokunulmazlığına dokunmak
Hiç kolay değil sevgili
unutamamak gibi en barbar eylemi
özlemek gibi en sancılı sükutu solumda yad etmek
kirpiklerim den dökülürken bulutları kandıran yağmur
zedelenmiş yıldız gibi ışığından vuruluyor gözlerim
Ne tuhaf
nefretin en aciz haliyle şeytanla yüzleşip
cehennemden kaçmak kadar güç bu aşktan çekip gitmek
sen yokmuşsun gibi yaşarken
özleminin yoksulluğuyla biteviye anbean ölmek
Sen gittikten sonra böyle oldum ben
tahammülsüz kalabalıklardan kaçak
sessiz bir taş
kanadı kırık güvensiz bir kuş
bakışları yabancı,ruhu yaralı bir mahkum
Bazen kalemini kırmak istesem de aşkın
rüzgar çıplaklığında asi bir özgürlükle
yırtıldıkca çoğalan yamalı umutlarımla
ve
sabahı dar eden gün doğumu maviliğiyle
yinede
hiç eksiltmeden tarifsiz seviyorum seni
Bir gün herkes gider
sen yitipte gitme karanlık şiirlerime inat
mesela
berrak bir derede sevişirken güneş
gardiyan bulutların göz hapsindeyken yağmur
sessiz sedasız yalpalıyorken gün
incitmeden geceyi tez elden gel
unutma ki
ölüm kaşla göz arası
Dilek USTA