0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
691
Okunma
Bu gitmeler hiç gidici değil
Koynumuzda hevengi bir veda esintisi
Yüregimizde esrik bir sevda
Ve alnımızda kara bir firkat
Gözyaşlarım vuslata avaz
Ama uyanmaz Güneş
Işıklar kapansa,Ay kara bahtımda ışıldar.
Kırık bir sevda dalıdır uzattığın
Ben tuttukça sen uzakları oynadın
Tam aşka kabuk bağlarken
Şimdi gelip beni yaramdan öptün
Sevmek bana, gitmek sana yakışır
Giden köz bırakır, seven söz
Köz söner, söz uçar.
Sen beni gözyaşlarımla hatırla
Kimliksiz geziyorum bu şehirde
Kendimi tarif etsem,annem bile tanımaz
Suretimdeki eksik bir parça
Salaş zamanların kopuk takvim yapraklarında saklı.
Say ki hatırladın beni,
Biten ömrün telafisi duduklarına sığar mı?
Tüm ihtimalleri kökünden dinamitleyip
bir serçe gibi sessizce uç...
Ne bir izin kalsın,
Ne de yokluğunun sözü edilsin.
Merak etme,
Benim acım senin yüreğini sızlatmaz.
’Hoşçakalın’ yerin dibine batsın
Kirpiklerim seher yeli
Gözlerim yaş yeri
Yaralı Yüreğim yas evi.
Beynim volkan gibi
Sen yoksun, dışarısı Cehennem gibi.