2
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
1534
Okunma
bir mevsimden diğerine taşıyıp seni/ıslak,
içinin sığınAKlarına kaçıyorum şimdi..
için derin ve ıslak/sırılsıklam bir su göçü ki
ip uçlarımı veriyorum
hiç öpmediğim avuçlarının arasına
beni bul, beni çöz diye..
(...)
üşüyünce sesin
nefesin
yüreğin
Mekke kadar dayanır ruhuma
kapatırsın bebeklerini
g-özlerinin ki
saçların üşür.
nereye akacağını bilmeyen
nehirlerin
taşması gibi
tel/tel
ve kırık
ve ıslak
sırılsıklam
saçların üşür
ve sen
üşürsün
sonra
şiirlerin üşür.
çıkmaz sokakların
tüm boşluklarında
kuyularında ve kuytularında,
pencere pervazlarından
taşan seslerin,
serzenişlerinle
devrik ve devrilmiş
cümlelerinin içinde
parantez içi hayatların
ve daha pek çok şeyin ki
buğu tutunca
gözlerinde
ben,
yüreğinin kapısıdan geçtim…
senin ellerin yok..
gök/
yüzünün saklı
tuttuğu buluttan
bir atlas şimdi mevsim…
güzden sonra
kapının eşiği tırmalayan
bir kedi gibiyim
sinerken yüreğimize
kış
kar beyazdı evet
yüreğinin kapağından
içeri düştüğümüz
kuyuda seninle..
(...)