[ italiyolunda yürüyen iki yabancı gibiydi sürgünden
kaçan kaçaklar için kamçılı ve ağırdı sürgünler yoktu
sonu acılı yüreği solmuş intikamla yanan aşk vardı
hiç bilmediğin belkide yeniden
açıyordu ufuk belkide yeniden kararıyordu gölgen
sakın ağlamak yok yasaktı imkansız değildi
mahkumdun yasaktı imkansızdı ama çözünülmez değil
çaresiz değil kelepçe ile bağlıydi imkansiz olan
kaçmak yerine yaşamak yaşamak yerine ölmeyi değilde
sarılmayı öğren canın acımadan bedenini yakmadan
unuttuklarımın arasında kal acımadan acıtmadan kaçarken arkanada bakma bırak git
yokmuşum gibi alışkanlık olmasın sana beni bırak, bırak çek gittt
rüzgarın esinti kötü vursada az ötede yaksada
üzülme
haykıra haykıra söylesende içine at deme
deselerde sana dökme gözyaşlarını
karartma gözlerini hiçlikte kaybolup yakma mumlarını
kaçarken takma kelepçelerini yanlızlığına sarılıp uyutma bedenini
ölümün uykusundan uyandırma içinde kalan aşk,ın yaralarını
kimse görmesin bilmesin diye uyandırma yanlızlığını
ya çok sev yada sessizce terk et yarım kalan sevgini
bir vurgunun acısı gibi yanlızlığım
içimde alevler yangınlar
delimiydim yada sakinmi çözemiyordum
kudurmuş deniz gibi dalgalı çiziyordum yolumu
kokunu bıraktığım dalgalar bedenimi sarıyordu
yoktun yoktum var olmuycaksında
Bir duamidir bir bedduamidir sana yazmak bilemedim.
Bir serzenismidir yoksa bir serzenismidir sana yazmak bilemedim .
Bir umutmudur beklemek yoksa kaybolmakmi bilemedim.
Bir takvim yaprağı gibi tek tek günleri geçirmekmi bilemedim
Bir bekleyişmi uçurumun kenarında yoksa uçmakmı sensizliğe bilemedim
Üzülme
Seni beklemekte bekletilmekte sevmekse sonsuza kadar beklerim
Her ettiğimde duamda sana yollarım ellerimi açıp yalvardığımda yüzünü anımsarım
takvimden düşen yapraklar gibi Hesna AsiTürk... 12 11 2017





k ]