0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
871
Okunma
oysa ölürcesine özlüyordum seni
içimde bir ırmak kadar sessizdim
ve bir kağıt parçasını karalar gibi
yüreğim mürekkep mürekkep yokluğuna akıyordu
adına şiir diyorlardı bir kelebeğin
bense yüreğimi avuçlarına bırakır gibi seviyordum seni
seni seviyorum’la başlayan
bir cümlenin önünde eğiliyordu başım
bilmediğim bir karanlığın içinde
yaşadığım bütün acılara direniyordum
içimde pusuya düşürülmüş bir yar sevdası var
yasak bir şehrin arka sokaklarında
illegal bir ıslık çalıyordu göçmen kuşları
üstüme günlerdir fırtınalı bir yağmur yağıyor
toprağa ihanet edercesine bir menekşe boyun büküyordu
ama güneşe sözümüz var
toprağa, çiçeğe, böceğe
ve çocuklara sözümüz var
gelecek aşk getirecek
sevda getirecek
kuruyan ırmaklar akacak
solan çiçekler açacak
ölü şairler şiir olacak
ölü bedenlerde
şimdi seni seviyorum desem
hiç bitmeyecek bu aşk yüreğimde desem
ana rahminde doğan bir çocuğun ağlaması gibi
ama kapkara bir gün gibiyim
terk edilmiş bir sevdaya tutulmuşum
duvarda saat bir adamla konuşuyor
adam eğilmiş yüzüme bakıyor
yüzüm saatin sesinde
bense aklımda sen
seni sevmenin derdindeyim
ah birde geceler yok mu
çarmığa serilmiş sevdalar kadar acımasız
ve bir cümleyi göğsüme yatırıp
bir cümleyi yüreğime ilikliyor
sonra öyle uzaklaşıyorum ki kendimden
kendimi cehennem ateşinde buluyorum
her acının cehennemini yaşadım
ama en acımasız olanı
kendi kendime ihanet edişim oldu
aşk yüreğin kanayan yarasıdır
bu şiirde kanayan bir yürek var
sessizce yüreğimin üstünde duruyor
ibrahim dalkılıç
09.11.2017
23.15 izmir
5.0
100% (2)