0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
710
Okunma
gökyüzünde seni arıyordum
mavi bir bulutu arar gibi
kaç dilsiz cümle kurdum yokluğunda
kaç intihar girişiminde bulundum
kaç deprem enkazı sardı benliğimi
bedenim yorgun düştü
oysa sensiz-dim ben
uykusuz geçen senli gecelerim var
sonra kaybetmiş bir çocuk hüznü var içimde
biraz eksik, biraz soğuk geçen bir gün gibiyim
seni nasıl sevdiğimi tarif edemem belki
ama yokluğun çok üşütüyor göğsümü
yarama tuz basar gibi canım acıyor
tenimde bir savaş başlıyor
göğsümün altında siper alıyor özlemlerim
sonra bir yağmur vuruyor şakaklarımdan
ve ben bir yağmur damlasına yeniliyorum
oysa yağmuru da sen gibi seviyordum
rengarenk çiçekler soluyor burada
al yanaklı çocuklar köşe başlarında ağlıyor
zeytin karası bir geceye sarılıyorum, iç çekerek
ilk defa sarılmanın heyecanı içindeyim sanki
yurt ediniyorum dünyadaki bütün yetim çocukları kendime
en kırılgan şiirlerde saklıyorum umutlarımı
kaç resme baktım
kaç resimde seni aradım
kaç boş çerçevenin arkasında kaldım bilmiyorum
bir şiirin ilmeği boynumda duruyor
ve tüm kapılar üstüme kapalı
ve yutkunarak nefes alıyorum
ya şiirden vazgeçeceğim
yada canımdan
sonra yüzüme gülümseyen bir zamanla sevişiyorum
zamansız gelip geçiyor bulutlar
ve güneş zamansız doğuyor burada
bense çöle dönüyorum
kurak bir toprak oluyorum
sonra yarama terim karışıyor
bir sessizlik içinde kalıyorum
bir ilmeği bir şiirden ayırır gibiyim yine
ibrahim dalkılıç
07.11.2017
22.55 izmir