Zaten patlaktı ampul, göz gözü görmüyordu!
Dünle beraber gitti, tüm günler cancağızım!
Kara kafalılardan, hiç ışık girmiyordu;
Lamba aydınlatmadı, bize bol güneş lazım…

Güneşe hasretmişiz, ceketi atan koştu!
Millet huzuru gördü, nasıl sevinip coştu!
Halkın bu, on beş yıldır, beklediği bir işti!
Yoğurda üflüyordum, yanmasın diye ağzım…

Hiçte iyi değildi, mazide her ne varsa!
Ne devlet bıraktılar, ne bir dönümlük arsa!
Şimdi sesleniyoruz; ta, Edirne’den Kars’a;
Dost isterim, sesimin çıktığınca avazım…

Türk’e Türk’ten başka dost yok iyi anladık biz!
Beş bin yıllık şerefli, bir tarihe sahibiz…
Neslimin düşmanları, siz nereden geldiniz?
Allah bin beter etsin, budur işte niyazım!

Su içme derdi annem dibi görünmez tastan!
Bir güzel sözmüş ki bu, en değerli elmastan…
Millete fayda gelmez, hainlerle temastan;
Halkım yanlışa düştü, ondandır kara yazım!

Tefrika yokken bizde, düşman girmezdi yurda!
Sakın uyuma, düşman, uyumaz su uyurda…
Bayırdan geç, yardan geç, bu haberi duyur da;
Lamba sönmüş dert değil, güneştir çare sazım…


Antalya,2017/10

SÖZLÜK:

Çare-saz: çare bulan, çözüm üreten…
Avaz: sada, yüksek ses…
Tefrika: nifak, ayrılık, bozuşma…

Halil Şakir Taşçıoğlu

ÜSTATLARDAN:

Masumlara terörist deyip gücüyle azar,
Aynaya dönüp bakmaz, diktatör desen kızar,
Demokrasiyi silip, adaleti kim bozar?
Hadi gel de söyleme, fren duyar mı gazım................................................sakaogluhasankarakucuk

Ampül mampül ömürsüz neticede patlıyor.
Ebedi yanar güneş geceleri atlıyor.
Gündüzleri şifayı şifalara katlıyor.
Hastalıklara çare güzel ilaç azizim............................................................Zayi Ozan - İlhan Ateş

Biz ki yedi düvelle, nasıl başa çıkmışız
Türküz biz dedikçe de, canlarını sıkmışız
Yirmi üçten, on üçe, doksan yıldır bakmışız
Her şeyi onlar yapmış, neyimiz varmış bizim..........................................................Aşık Lüzumsuz