7
Yorum
25
Beğeni
5,0
Puan
1107
Okunma

Sessizliğin beyaz sesi dokundu
yavaşça omzuma.
Bir soru elimden tutup
çekti beni aşağılara.
Yürüdüm hatıraların
uzun koridorunda.
Nesneler şifrelere dönüştü
içimdeki yazıcının kilometre taşında.
Şimşekler çaktı ufuk çizgisinde
Dövüldü göğsüm Arizona fırtınasıyla
Bardaktan boşalırcasına yağdı yağmurlar.
Dünyanın sonu gelmişti sanki derken
Gecelerde olmaktan sıkılmış
binlerce yıldız döküldü saçlarıma.
Çalkaladım uykuyu geceler dolusu aydınlıkla.
yürüdüm gök yüzünde çıplak ayaklarımla.
Eğilip döküldüm kendimden
kalbimin güneşiyle yıkadım kar seslerini.
Kayan bir yıldıza yer verdim
kirpiklerimin arasından.
En güçsüz sözcük
en yırtıcı acıyla geçse de dudağımdan
Gümüş bir diken bile değildi
eskiyen özlemler aşkın parmak uçlarında
Tekin ıssızlığına çekilirken herkes
kendi dünyasında...
/
Ferdaca
5.0
100% (13)