11
Yorum
34
Beğeni
5,0
Puan
1721
Okunma

Yazarak azaltıyorum
içimde çoğalan anılarımı.
Ayrılık mücevherdir derler ya
şiir yazanlara...
Azat ediyorum tüm lambaları
mum ışığı yeter de artar bana.
Sulu boya cennet bekledim
Şizofren sancılar kuşandı
eklem yerlerim.
Yine de...
Yine de usta
sevi örgülerini yitirmedim.
Çekiştirdim eteklerimi iki yana
minik ellerimde ağardı
sevdiklerim be usta.
Bir sessizlik ki;
benim ile gürültüye giden...
Sıyrık bile değilken
aramıza çizilen
Sesim sesine karışır nedensiz her gün
Dertliyim ama seviniyorum da
demli bir çaya kandırırken uykuyu
Hasret sabır ile boğuşuyor
neler oluyor bana diyemiyorum be usta
Sen dolduran sevgi kadehim nerede?
Eşgalimi sarmayalan
firarim nerede?
Konakla kalbim bu gece de
evci çıkıyorum nakaratlı dizelerde.
Mezarlar kazarken derin gecelerde
aşk şüphesinde boşu boşuna
üşümüyorum be usta.
Yaşamadım hiç bir masalı tersten
bak zamana...
Sürüklüyor ömrü
Eylül kokan kadın nerede?
Kasım patları açmıyor artık
Aralığın kapısı açılsa ne olur
açılmasa ne olur.
Bakışlar solgun bir suskunlukla sıvalı
tenimde dolaşıyor son busenin nefesi
Malzemeden çalma
çalma be usta.
Tek seyircisi sen ol istedim penceremin
Röngenci uyakların düştü yansımama
Ağacın tepesine tüneyip de
şakısan ne olur
şakımasan ne olur...
Biz zaten çıplaktık
çirkinlikleri giyinenler utansın be usta...
Düşlerimiz solgun bir gül bahçesi
gül sağanağı gözler de hüzün
Güller de gün gelir inanmaz
inanmaz şakıyan bülbüle.
Feryat işitilmez
buzullarla çevrilen yüreklerde.
Şair ağlar
şiir ağlar halimize.
Kollarının yetişemeyeceği aşkı
kucaklamayacaksın be usta.
Ferdaca
5.0
100% (26)