5
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
1083
Okunma
gittiğin zaman
avluda oturan,çaresiz bir şehir olur aklım
kıyılarında senden kalan yıldız tozlarıyla sevişirken
şarkılarla bezenir ufuk,kuş seslerinde hüzün nağmeleri
bu gece güzel olacak
güzel olan gecelerin sonu kavuşmaya delal ki
ezberlediğim tüm terler tenine dökülürken
orada öylece kalmak...
aşka kulak asarken ilk defa
gölgenden gövdene uzanan merdivenin ağacını çıkıyorum
taa omuzuna kadar.
yükünü hafifletiyorum zeytinlerin
ayışığı gülüyor.
bırak içini boş sansınlar göğün
kimse duymasın sokakların maviye keskin yanını
daha önce fısıldadığım rüyanın sahibi
sevdanın dili.
sabahın körüne az kala
düşleri yaktığımız yoldan devam edelim
sönsün ışıkları lambaların
ne çıkar/çıkarsa
tüm yollar sana çıkar
köprüler,dağlar,ovalar
ülkeler de atlasan
ateşler içinde parlar dağın
ruhunu ısıtan cenneti
olayım.
bağışla
kaderin suyundan tas tas içerken
ömür bir sonun son yazgısı
deftere dökülen lehçe
ahh
kırmızı yarada en güzel gül`ü açıyorum
avucunda tarih muhteşem lisan
yıkansa da kar suyuyla
silinmez izi.
sevgilim
biz biraz daha çocukları sevelim
özleyeceğimiz teneffüs aralarını
uzun koridorları
bir de o ağacın dibini
tırmalarken bakışlarını/
bakışlarımla.
sana uyuyan nefes olurken-tut beni
ölüyorum.
ıhlamurlar çiçek açıyor
göz göz yuvalarına dönüyor karıncalar
ahh
nasıl mesudum boşalan sokakların aynasında
seninle.
5.0
100% (13)