(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Dünyamızı cennet bahçesi yapsak Yanlışı bırakıp doğruya sapsak Güllerden örülü gönüller kapsak Dilleri bal etsek fena mı olur……………… vecdi murat soydan
Şiiriniz harika bir mesaj vermiş insanlığa. Tabi yazan kaleminiz ama, aklınız olmasaydı böylesine anlamlı bir şiir çıkmayacaktı ortaya. İnsanlık dedim de, Kent Ruth'un bir sözünü okudum, diyor ki;
“İnsanoğlu, birkaç dakika havasız yaşayabilir, susuz iki hafta, besinsiz iki ay dayanabilir; ve yeni bir fikri olmadan yıllarca, ta ölene kadar yaşayabilir.”
Bence bu yeni fikirler en azından bundan sonrası için dünyamızı daha insanca, medenice yaşanılabilir düzeylere çıkarabilir.
Joseph Murphy demiş ki;
“Mutluluk bir zihin durumudur. Onu yaşayacağınız günü siz belirlersiniz. Mutluluğu seçme özgürlüğüne sahipsiniz. Bu size olağanüstü basit görünebilir ve gerçekten öyledir de. Belki de insanların mutluluğa giden yolda tökezlemelerinin sebebi de budur.”
Bence tüm sır perdesi burada gizli. İnsanlar mutluluğa giden yolu bulamadıkları sürece, dünyamız da hüzünlerden, acılardan örülü yer olmaya devam edecektir. Önce mutlu olacak ki insanlar, akıllarına kötülükler gelmeyecek. 4 kutsal kitabın en sonuncusu, hiç bir değişikliğe uğramadan, tahrifat yapılmaksızın, -ki biliyorsunuz ki, yüce Allah'ımız kıyamete değin insanlar eliyle asla değiştirilemeyeceği ve son kutsal kitabın Kuran-ı Kerim; son peygamberin Hz. Muhammed (SAV) olduğunu ayetlerde müjdelemiştir.
Mutluluk, huzur, İslam dininin çarpıtılmadan ve gereği gibi insanlarca yaşanması koşuluna bağlı. Kapitalist düzenler insanları manaya değil, maddiyata yöneltiyor. Mesela tek eşlilik hususu açıkça ayetlerde belirtildiği halde, ısrarla çok eşliliği yüce dinimiz getirmiş gibi yanlış bir algı yanılmasına yol açıyor. Ki Türkçe mealini okuyanlar ve İslamiyetin özünü kavramış olanlar, hangi hallerde çok eşliliğe aslında bir sınırlama getirildiğini de anlamış olacaklardır. Aslında aile hayatının huzurlu, kalplerin sevgi dolu olması sırrı da burada gizli. Aslolan tek eşliliktir, savaş, yokluk vb. durumlar istisnadır ve kadın himaye edilerek koruma altına alınmıştır. Koruyacak olan da pek tabii ki erkektir. İşi sulandırıp, cahilce fetva verenler ve İslamiyete maksatlı olarak saldıranlar karşısında öncelikle yüce dinimizi kaynağından okumalı, öğrenmeliyiz. Bu görev de öncelikle değerli öğretmenlerimiz başta olmak üzere, müftülerimize, din adamlarımıza düşüyor. Bir nesil kolayca bozulur, önce dili, sonra kültürü bozulur. Din konusunun cahil takımının tekelindeymiş gibi olması ve yerden mantar gibi türeyen sahte din adamlarının, şeyhlerin vb. insanların çoğalması sonucu ne acıdır ki doğru dini eğitimi alamayan nesiller yetişiyor. Önce, her şeyden önce sağlam kaynaklardan dinimizi öğreneceğiz, çok okuyacağız, çok bilgileneceğiz ki, etrafımıza ışık olabilelim.
Aklıma gelen düşüncelerimi burada paylaşmak istedim. Konu çok hassas ve sayfalar, ciltler dolusu kitaplar yazılır.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.