0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
946
Okunma
21. MÂVİLİKLER İÇRE
a.
iyi dinle, duyacaksın, dağların da dili var
ellerimizin, yüreğimizin nasıl birer dili varsa
rüzgârın yüzümüze çarparkenki sesini hatırla
yaşadıklarımızın ayrı ayrı anlamlarıdır bunların hepsi
aklımızı başımızdan alıp giden tutkular gibi
vakti midir: biraz da bir aşktan söz açsam mı
ölümler ölçüsünde sâhici olan bir aşktan
neden, nasıl tutulduğumuzu bilemediğimiz bir türlü
mâvilikler içre derin, sarsıcı, ürpertici
erik ağaçlarının apansız çiçeklenmesine benzeyen hani
zulme karşı gelişen, dönüştürücü bir aşktan
b.
susuyorsun nedense buharlaşıyorsun yavaştan
(): Berfin Bahar, Şubat 2016, Sayı 216
Berfin Bahar, Haziran 2016, Sayı 220
22. AYNI
birimiz pembe belki, birimiz gri ama
aynı gökyüzünün bulutlarıyız
aynı akarsuyun kollarıyız
birimiz uzun belki, birimiz kısa
aynı akçaağacın dallarıyız
birimiz kalın biraz, birimiz ince
aynı gül’ün, aynı kül’ün, aynı yel’in, aynı sel’in
hizmetkârı ve sancaktarıyız
aynı ağıtlarla çıkmışız yola
aynı büyük haksızlığın kurbanlarıyız
(): Berfin Bahar, Aralık 2015, Sayı 214
23. SEVDA NE GÜNE?
"İnsanlar artık âşık olamıyor. Çünkü artık her şey mümkün hâle geldi. Aşk, gücünü imkânsızlıktan alır."
-İnci Aral
---
kıraçlığına bakmanın zamanı vardır
bir upuzun ayrılığın
-belki yeşerir günün birinde-
susmanın zamanı vardır
pornografiden ve borsadan konuşurken insanlar
-bir karanfil dokunur öbürüne-
tam zamanında olmasa da hiçbir şey
nasıldır uzayda yankılanan ses
-sevda ne güne?-
(): İmece Edebiyat, Aralık 2015, Sayı 28
24. ÖTE YAKASINDA SUYUN
sen
suyun öte yakasındasın
etrâfında kurbağalar korosu
içini bütün bütüne tayfunlar basmış
bakınıyorsun
suyun öte yakasında, a. kadir ustamızın
çok çarpıcı iki dizesi doluşuyor diline:
-"sen orda dalından koparılmış bir zerdali gibi dur
ben burda zerdalisiz bir dal gibi durayım"
acı, yakınlaşıp koyulaşıyor
bir cinâyet sonrasını yaşıyor gibisin
ya da çoktan terk edilmiş bir kilise havasında
kendine biraz daha gömülüyorsun
kurbağa sesleri yoğunlaştıkça
kalbinin kuytusunda kıpırdanmalar
aman ne güzel, diye düşünüyorsun
o sesler de olmasa, her yer canlı cenâze
-zerrelerine değin ayrışık bir atmosfer bu-
herkesin alnı birden ve birlikte kırışıyor
yarım-yamalak sözcüklere sığınıyorsun
içini basan tayfunlarsa, derinden anlıyorum:
-hangi yönden baksam, yol arkadaşın
fiillerinin yapım ekleri aynı zamanda
çekim ekleri fikirlerinin ve doğallıkla
onlara daha sıkı sarılıyorsun
ben: bildiğin üzere, hep yanık kokusunda
sen: öte yakasında suyun
(): Bir Nokta, Kasım 2015, Sayı 166
Bir Nokta, Nisan 2016, Sayı 171
25. SEBEP ŞİİR(LER)İ
1.
sebebimdir
dağlara yürüdükçe güzelleşen ayrılık
kuytusunda keder biriktiren söz
sebebimdir
gün, ne yana dönerse
sebebimdir
aşk, gelirse giderse
sebebimdir tuz ve köz
güz ve yaz sebebimdir
sana susmalardan bir
ömre cefâ getirdim
gör işte, sebebimdir
2.
ne vakit dikizlesem gökleri
ceylânlar düşer peşime
eski bir sevdayı yaşatmak için
ceylânlar sebebimdir
ne vakit tarazlasam yerleri
yığınla yâsemen keser yolumu
yaşamın anlamına ulaşmak için
yasemenler sebebimdir
ne vakit esenlesem gökleri ve yerleri
isyanların lîsânıyla konuşur ömrüm
kâh zirveden konuşur, kâh uçurumdan
ikisi de sebebimdir
Berfin Bahar, Eylül 2015, Sayı 211