26
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2109
Okunma

Kamp kurmuş onca acı
Güneş kendi ayininden gözlerini kıskandı
Yüklüklerde düğüm,düğüm aşk çıkmazı
Yorumlanmamış muskanın korunağı
Nerde kaldı hayatın anlamı
Yumruğunu masaya vurur hakikat
Sıralanır, yalın ayak
Heyecan şokta yüz çevirir
Nisanda kar yağar hülyaları eritir
Ölü sandığın onca duygu kuytularda diridir.
Hayırsız sayılır rüyada kırmızı/siyah
Murat diye varsayılır yeşil/beyaz
Birikir içinde narçiçeği siyah
Kendini kandırdığın düşlerinde de terk etmiş beyaz
Gönül ustası umut için medet yaz.
Yok, bu hali hayra yoracak
İbn-i Sina’nın reçetesi de kurak
Son deminde var mı el uzatıp kucaklayacak
Sokak sürüleri için…
Sadece nefes almak olmuş hayat
Kendin dışında herkes için biraz yaşamak
Koğuş aralıklarında haykırmak isyanı
Üç oda bir salon çoğunun barınağı
Bedenler oturmuş görünür koltukta
Ruhlar kim bilir hangi dağın koynunda
Karşı yamacın yankısı vurur kulağına
Koğuş aralıklarında haykırmak isyanı
Şelalelerden boşalır yıkmak istediğin duvarlar
Yaseminlere gebe kalsın kurak sokaklar
Varlığın esasını ciğerlere dolan hava sananlar
Yağmurlu akşamlarda dolu yağdı da ıslanmadılar
Ağladın…
Ağlattılar…
Gönlün şen/şakrak...
Varsayımlar
Tırtıllar meyveli ağaçlarda yatar
Düşünen olmadıktan sonra dünya senin olsa ne yazar
Uyuyan uyusun senin bahçende zerdaliler açar.
Dünyayı kaç yerinden vurdular.
Gönül ısrarla bağırıyor…
Ay siyah geceliğin sinesinde parlar.
Zühal Z...
05.05.08