30
Yorum
49
Beğeni
5,0
Puan
2911
Okunma

iki ucu keskin bıçaktır kalleşlik
her iki başı da keser...
kalleşlik her gönle illa ki de zarar
kan kusmak tek bana mı sünnet
yoksa kaderin çaresiz bir mecburiyeti mi bu
fitne ve fücurlu kara ruhlar
beni kendi halime asla bırakmazlar
her an da tepemdeler
ne yöne güdülüyorum ki ben acaba
tekrarları dolambaç yapıp da dönerim
prangalı bir biçimde
yap boz tahtasına çevrildi hayatım
melânet dur durak bilmeden hep saldırır yaşantıma
durmadan da girip çıkılıyor ne hikmetse iç dünyama
hep ağıtları ben mi yazmaya mecburum
şamar oğlanına döndürdüler inançlarımı
Yok oluş sadece bana mı farzdır ki
elma şekeri gibi yalar da dururum ben ölümü
aklı kaybetmişim ki düşmanla eş olmaktayım
neden niçin sebep nedir görüp de sormadan
önüne geleni sokarda durur bir yılan gibi
bu sebepten dolayı hak ve hukuka rast gelmez ihanetin
geleceğim bu yüzden yara alır ne çare
dimağım hep bezgin kırgın küs ve naçar bir biçare
haksızlıklar boyu aştıkça feryatlarım her an arşta
insanlık çıkarlara menzilli dolu dizgin koşarken
farklı vahşetler yaratıldı akılsız başıma
bana kim yanar ki
acınacak hale düştükten sonra
öz elimle
değerlerim nerde ya inancımın kutsallığı
takılmışım da gitmişim bin bir hurafelere
sende has bir yaşam oldu da
adalet mi yol şaşırdı
veya aslının kadir kıymetini bildin de
soysuzluk zorla mı çaldı kapını
elbet ki yapılanın bedeli ödenecek muhakkak
sen allem kulem içindeyken
hep adam olana mı düşer senin pisliğinizi temizlemek
bir ilahi adalet var elbette
bu tarafta da öbür tarafta da
neden ki
bir hak terazinin olduğu hatırlanmaz ki
kalleşliğin değneğini her vakit yalan
onun için yağlayıp yağlayıp da sokarsın yüreğime
sende çok yanacaksın ciğerden çökerken birlikteliğimiz
nankörlüğünün ödülü başımı eğdirmekse
el kesilmeden sen keste kurtul o ferasetsiz başından...
(29.08.2017) AZAP...
5.0
100% (41)