29
Yorum
54
Beğeni
5,0
Puan
5095
Okunma

o insanların en hasıydı...
ne hamdı ne de pişkin
bakışı zalim kişiyi ötekileştiren
namertlere öfkeler kusarken
dıştan korku salardın içten mertçe bakardı şefkatin
ta ıraklarda puslu bir gönül yalnızlığı
yürekte hep hasretini çektiği şefkat ve sevgi
cepken cebinde babadan kalma köstekli saati
elinde de döner dururdu
ya sabır diye öfkesini dizdiği kehribar tespihi
boylu poslu babayiğit ve mert mi mert bir adamdı
belalı olduğu da çok doğrudur
ve lakin soyadı gibide kar gibi paktı Zülküf
rakıyı bir dikişte susuz yudumlardı da
kimsenin namahremine kem gözle asla bakmazdı
özünü ağırlığını korumayı çok iyi bilir
asla hiç kimseye bir dirhem dahi yük olmazdı
helal ve haramı çok iyi bilişte helale aşıktı Zülküf
pınar gözesi gibi de bazen coşar bazen de sükut ederdi
ve lakin Allahın sevdiği bir kul gibi de yüce bir insandı Zülküf
evin biricik oğlu olduğu gibi Elazığ’ında bir tek bıçkınıydı o
onu tanıyan bilir bir dille anlatılamaz ki o
o yaşamını it kopukla değil
özünü sözünü ve Allah’ı bilenlerle pay ederek yaşadı
onun yaşamını anlamak mı hiç mi hiçte mümkün değil
zira çok insan onun yaşamını tahayyül bile edemezdi
tüm Türkiye’de onun bu mert namını bilmeyen de kalmamıştı
ham değildi
en kızgın anında sakinliğini ve sabrını sınardı
çılgınlık tez çıkmazdı tepesinden yukarıya
duraklardı da bir zaman düşün payı için
o yığiki yolunun en iyilik sever kalpli külhanbeyiydi
tadına hiçte doyulmazdı dostluğunun ve arkadaşlığının
kabadayılar ocağının en bıçkın delikanlısı sadece oydu
o korkusuz yüreğinden zalimler çok titrerdi
fakir babası paşa sülalesiyle yığikili Zülküf
kabadayı olmasına kabadayıydı
benim diyen kimse duramazdı ki karşısında
sekiz dokuz kişi vız gelirdi onun yumruklarına
mertlikten gelirdi onun yücelen yanı
ata şanıdır demez
taşarmış küpünden biri haksız davranınca
dövüşlerinde hiç bükülmemiş bileği
katı da değildi bir güvercin gibiydi kalbi
yardım etmediği fakir fukara kalmamıştı ki Elazığ da
yüreğinden kötülüğün hiç geçmemişti eğrisi
adam gibi adamdan da adamdı
ilk okul yüreğimle o benim için bir şahtı
ben bir garipsem o bizler için bir kahramandı
vicdanı yoklar bir ateşse o bir maşaydı
bir tutuşta yakalayıp da savuran
tüm kötülüklerin bendini yıkan seldi
hazardan doğan rüzgâr ferahlatan koca bir çınardı
çok mu çok da yamandı
inanç ve cömert gönüllü koca bir deryaydı
mazlumun babası zalimin korkulu rüyası
bitip tükenmez engeller kalleşlikler cehennem ateşi içinde
kurulan tuzaklarda bir aslan gibiydi
kahpelerin ökseye çektiği bir güvercin gibiydi de yüreği
pavyon önünde oynadı kalleşliğini o zalim kader
arkasından sıkılan bir kurşunla o koca çınar koyup da gitti
eyvahlar eşliğinde kurşunu sıkan bin pişman yerlere çöker
baba mıydı babaydı
tüm Türküye de garipler o anda da düştüler yasa
içine düşülen bu durum
bir kor ateş gibi dost düşman her bir gönlü dağladı
o anda itibaren puştlar için her ortam aydınlık
gariplerin ise umutları bir yıldız gibi kaydı
işte o andan itibaren çullandı
fakir fukaranın üstüne gitmek bilmeyen o zifiri karanlık...
(25.11.2018) AZAP...
5.0
100% (38)