84
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
4582
Okunma

Saatler paslanır nefes tutulur
Gök kubbeye çarpar nidâmız bizim
Dik dörtgen piramit kafes tutulur
Arştan yere iner cüdâmız bizim
Gündüzler dönmüştür gecesi âkim
Şiirde infaza hükmeder hakim
Miâd’ı dolmuştur dermânsız hekim
Satırlarda diner edâmız bizim
Bir tabak bir çatal kaşık eksilir
Bir feryât,bir figân,âşık eksilir
Yayları kırılmış beşik eksilir
Gölgeyle raks eder odamız bizim
Son akın vaktidir,akın çok yakın
Ötüken yolunda tuğ’ları takın
Gönlümü destanlar içine çakın
İklimler dolaşsın fedâmız bizim
Bedenden libâsı bir bir soyarlar
Çeneyi bağlayıp kefen yayarlar
Kara gözlerime toprak koyarlar
Rahmetle yargılar Hüdâ’mız bizim
Bir gün buralardan geçti dersiniz
Kanatsız ayaksız uçtu dersiniz
Vah,yazık zamansız göçtü dersiniz
Makberî’ce kalır sedâmız bizim
Makberî - Ahmet Akkoyun................07/05/2008............00:15.............İst
...........
Hikayesi,
Son satır
Kelimeler satıra, dökülürken kırıldı
Ağıt astım gözüne kalem sustu,dil sustu
Asırlar öncesinden gelen efsûn darıldı
Yuttuğum sevgilerim geriye beni kustu
Kimbilir ki belki de şiirin yas’ıdır bu
Gâmlı Baykuş misâli öksüz kalırken gedâ
Maverâdan içtiğim son sevda tas’ıdır bu
Sen yetim şiirlerim sana temelden vedâ
Makberî - Ahmet Akkoyun
...........
Hikayesi,
Süt Beyaz Kaftan
Vah ki yazık ömrümüze can şâd’ı bühtân imiş
Remz eden reng-i tebessüm firdevsi ah’dan imiş
Ol baht-ı Humâ kuşunun,gelişi kaf’dan imiş
Canda can’a vuslat veren,süt beyaz Kaftan imiş
Makberî - Ahmet Akkoyun
............
Hikayesi,
Rindâne
Ermeli, ermelidir hitâma, çün sine eyvah’ına yazıktır
Maşuk-u rindâneyiz alemde,heybemiz dil ah’ına azıktır..
Makberî - Ahmet Akkoyun
.......... Selamlarımla