0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
606
Okunma
yüreğime seni ektim
her yerde seni yaşıyorum
bir ağustos akşamı gibi
neşter vuruyorlar sol yanıma
ve sen yanımdan kanıyorum
sen yanımdan
sensizliğin karanlığında
hançerler saplıyor cellatlar bedenime
idama vuruyorlar boynumu
ve sevda ateşinde yakıyorlar bedenimi
dudaklarımda adın
bir türküyü mırıldanıyorum
sonra idam fermanım veriliyor
bu son yolculuğum diyorum
bu son sensizliğim
bu son acım
son karanlık
son ölmek
son nefes
senden vazgeçmeyi denesem de
senden uzaklaştığım ilk adımda vuruluyorum
ilk adımda boğazıma takılıyor sevdam
ilk adımda zindana atıyorlar beni
kör kuyulara, çöllere, ıssız şehirlere
sonra sen yanımdan vuruyorlar beni
sen yanımdan
ne gariptir
seni özlüyorum
sen yoksun
seni bekliyorum
sırtımda kör bıçak
ve göğsümde yokluğunu közlüyor cellatlar
cellatlar hiç acımadan vuruyorlar göğsüme
hiç acımadan öl diyorlar
yaşama diyorlar
oysa sürgündeydim
yokluğuna mülteci kalıyordum
iltica eder gibi kokuna
ilk adını haykırmamla
ilk kokunu içime çekmemle
ruhumu bedeninden sıyırır gibi
katil vuruşlar dilime dolanıyordu
yokluğun terk edip giderken
bir deprem kırılıyordu soğuk bedenimde
sonra sen yanımdan vuruyorlar beni
sen yanımdan
ibrahim dalkılıç
24/08/2017
18:50 izmir