sessizce seni düşünürüm
ıssız bir şehir gibi
soğuk
ve
ölü

uzayıp giden şu ömür
şu zaman
şu sensizlik
şu göğüs ağrısı
şu soğuk yüz
soğuk el
soğuk yatak

bazen dinlediğin bir türkü
bazen gülümseyen bir çocuk
bazende gri bir bulut
alıp seni bana getirir
bense bir kez daha ölürüm
kaç ölüm sonrasında sen gelirsin bilmeden
kaç yangın sonrası
kaç çöl ıssızlığı
yahut kaç yetim kalış

şimdi kim bilir hangi kapının ardındayım
hangi kilit vurulmuş zindanda
ve hangi kör kuyuda
günlerden ne
hangi aydayız
saat kaç
kuş sesleri neden yok
rüzgar neden esmiyor
güneş nerede
ay
ve
yıldızlar nerede

hangi kurak toprakta
hangi coğrafyada yağmalandı mutluluk
biz nerede vurulduk
nerede asıldık
suçumuz neydi
aşkı kim yasakladı
ve nehirler gürül gürül akarken
ve yağmur çatlamış toprağa sarılırken
ve tabutlara sevdalar sığmıyorken
biz nerede öldük
biz nerede sevdaya mesafe koyduk
nerede kanayan sıcak bir yara sonrası
şiir şiir sevdaya kurşun sıktık

şimdi kim bilir hangi kapının ardındayım
hangi kilit vurulmuş zindanda
hangi kelepçe yüreğimi sıkar
ve kim bilir sen kaç şiir uzağımdasın
ve ben mısra mısra
sensizliği
beni
ve
bizi
bir şiire yazıyorum
kör ve sağır bir yürekle

ibrahim dalkılıç

20/08/2017
23:45 izmir