1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1043
Okunma
Bir
avuç içi çizgisinden başlayacakın yürümeye
önünde koşan Ağustos polenleriyle oynarken ışıklar
lavında kuruyan Atlantisin son karasında beyazken Afrika
tuzun ve suyun köpüğüyle öpüşürken Zeus
nerdesin Polyanna, kirpiğindeki gülümsemeden geçerken yer yüzü
ıslak bir penguen alfabesinde mi silinecek öznemiz
Yedi harfli midir aşk, sordum gülümseyemeyen Monalizaya
sonra yedi günde yaratmış olacak seni dedim’ o Anakara düş’dü dedi
kıblesni satan bir gül ile gelsem dedim gölgene biaten
ve bir şiirle...
Akşam, bir ağacın arkasına saklanmış tevil
kurgu bozan
zenci bir rahibe
henüz sevmek diye bir sarışın kederden geberirken
bir masanın kapanışı yüzüme
çayın soğumsaından daha sıcak bir şey
içe akan
Masalını seven bir adam olmak gibi
gözlerine düşen iki yıldız örneğin
sesine uzanan nilden
antik bir mezar olmak
sonra bir taşın gölgesine
asmak yer küreyi
Her sey bir şeyin aşkıyla muktedir ola bilir
bir kalbin nara benzemesi, bölünüp çoğalarak
nüvesine düşen mavi ve siyah
tohum, toprak ve yasal hüzün
Merak bu ya
hep kendime dönerim sonunda
iyi geceler tanrı...
CC_
5.0
100% (6)