1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1025
Okunma
1.SIMSICAK ERİMİŞTİN
demiştim sana
yürüyüşün kumsallara benziyor, diye
anımsarsın değil mi
susmuş muydun birdenbire
ağlamış mıydın ne
belki de hayatı o kadar hiç sevmemiştin
bir de ölümlerden ve felsefeden
(öte-dünyaya’ya ilişkin ve kuramsal olan şeylerden yâni)
hiç mi hiç söz etmeden
yalvar-yakar okuttuğun
kan kınası şiirimin
alnında akar giderdi ay ışığı, diye
sürüp giden
dizelerinden ürpermiştin
demiştim sana
yürüyüşün kumsallara benziyor, diye
sımsıcak erimiştin
sımsıcak
sım...
2. BAĞIŞLANMAZ KIVILCIMLAR
a.
çarpıldım görür-görmez kardan beyaz alnını
beni felâket sarstı, inanır mısın
dudağının o çekingen nazlı edâsı
ürkek kirpiklerinden sızan yalnızlıkların
parmak uçlarımı yaktı, ateşten daha ince
b.
acelecisin neden, n’olurdu gitmeseydin
sümbül sağnağına bir tutsaydım saçlarını
ah!
acılar
acılar dizdim
çakıltaşlarından
burçlarına kalbimin
ilkin bileklerinden öpmeyi düşlerdim oysa
kırışıksız bunca keder
söyle şimdi
mahzun gözlerime mi benim
depremlerin koptuğu yere mi yeter
gelincik-endam hâlini nasıl unutmalıyım
ya puslu camları ışıtan hıçkırığını
c.
sırtıma çokça şiir
ve gözyaşı yükleyip
-uzun yolun azığı da yanımda-
çiçekler ülkesine mi göç etmeliyim
kavi bir yürek şavkıtan ağrılarımla
sevdalarımı gömseler avuçlarına
yaralı bir ses bulsa çığlığım sende
yaz yağmuru yağdıran sözcüklerinden
doğursaydın ömrümü
cıvıl cıvıl can sesinde yeniden
türkü terleyen çilesi olsaydın benim
turna kanadına dağlanmış özgürlüğümün
d.
koynumda sütmâvi taylar gibi
seken hüznümdür şimdi
körpe ciğerlerimde hasret
barutla çalkalanır
sancılarla sarmalanır sabra
utancın ve cesâretin
yumruklarımı uyandırdığı koyaklarda
bağışlanmaz kıvılcımlar tutuşturmak yazgım mı
umut
ağır
kıvır kıvır
bir bakışsa içimden
e.
boynum
serin olmalı
kırlangıç öpücüklerinden
3. SEN SEVDA MİLİTANI
yarası olan anlar, senin çizgilerinden
fırça darbelerinden, sevdası olan anlar
özlediğin değil mi ki
ihbarsız
telörgüsüz
horlanmasız bir dünya
kimsecikler kalmasa da etrâfında
o pısırık dostlarından
sakın irkilme!
sen sevda militanı
cesâretle çevirip şafağa yüzünü
yürüyebilirsin
yaslanacak bir mevzî bulursun elbet
cehenneminin ortağıdır işte
yadsınmaz gerçeğindir
karındır senin, kalleşlik etmez
durma!
bir çift kumru öpüştür
bütün gücünle onun
bağımsızlık bildirisi saçlarında
4. AYKIRI SEVMEK
a.
bir piyanonun tuşlarına dokunurkenki
inceliğini sevdim parmaklarının
bir denizin dalgalarına karışırkenki
isyankârlığını sevdim saçlarının
bir öpüşün sıcaklığına kavuşurkenki
ivecenliğini sevdim dudaklarının
b.
o parmakların, saçların, dudakların
o sözcüklerin olmasa
ben nereye göçerdim
ben nereye
nereye?
5. ŞAİR AĞITI
burda bir şair gömülü
yüzü sümbül kokulu
çığlık ve keder renginde
bir top kefene sarılı
kalbi keklikten geçilmez
sözleri hüzünden seçilmez
sevdasına pahâ biçilmez
burda bir şair gömülü
sesinde türküler uyaklı
göğsünde acılar yankılı
saçlarında rüzgâr saklı
burda bir şair gömülü
çocuklar kadar güleçti
berrak akan sularca gençti
kırımlarda bile dinçti
burda bir şair gömülü
burda bir şair gömülü
yüzü sümbül kokulu
çığlık ve keder renginde
bir top kefene sarılı
5.0
100% (1)