36. KEŞKE!

yalanların ömründen
daha uzun olsaydı keşke
sevdanın ömrü

daha bir incelikle
korurduk o vakit
dalında gülü

37. YERİNDE

yeri gelir
kurtarır insanı
tek bir şiir

etkiler insanı
tek bir dize
sevindirir

tek bir imge
tek bir sözcük
tek bir hece
yeri gelir
tek bir harf bile
âşık eder
sürüm sürüm
süründürür
insanı

38. EY, KALBİM!

yeni doğmuş
kuş yavrusu
kadar ürkek
ve tedirgin
acemisin sen

o sersefil
sevdaların
dökülmesi
yaprak
yaprak
bunu gösteriyor işte
titreyişinden

kulağın kirişte olsun
algılayışın tetikte
ey, kalbim!
bir şey gelmez elimden
bunları demekten öte

39. SUÇLUYUZ

"İnsanları ayırma ha!
Hepsine âdil ver hakkın
Hayırlıdan ayrılma ha!
Her şeyin söyle gerçeğin"
(Âhi Evren)
---
gönlümüzde hep bir şiire davranma telâşı
bize çalışıyor sanki: harıl harıl, bütün fırtınalar
meymenetsiz adamlarla çatışıyoruz sürekli
doğu klasiklerinden devşirilmiş menkıbelerle suçluyuz
ruhumuzda: çalkalana çalkalana büyüyen bir ay ışığı
ardımızda: nuh nebi’den bu yana gülümseyişler
yaşıyoruz: yaşamak geliştirmekse sevdayı

aklımızda: hep bir acıyı güzelleme telâşı
bize yağıyor sanki: şakır şakır, bütün yağmurlar
oksitlenmiş kadınlarla çarpışıyoruz sürekli
batı klasiklerinden derlenmiş hikâyelerle suçluyuz
tenimizde dalgalana dalgalana yürüyen bir gün ışığı
önümüzde friedrich hegel’den "salt aklın eleştirisi"
ölüyoruz: ölmek dönüştürmekse kavgayı

40. SEN Kİ

sen ki: bütün büyük sularla aynı yaştasın
sen ki: sığmazlığınla varsın dünyada
sen ki: birazdan kalkacakmış da
bir kara-tren ardından ağlayacakmış
gibi sarsılıyorsun soluk-soluğa

sen ki: yoksulluğumuzu simgeliyorsun
sen ki: ezilmişliğin sis çanı sanki
sen ki: birazdan davranacak da
bir aşkistan bayrağını sallayacakmış
gibi koşunuyorsun çığlık-çığlığa

sen ki: saçlarının arasında yüzbin kardelen
sen ki: gözbebekleri eylülî renkli
sen ki: birazdan çıldıracak da
bir bitimsiz ateşi tutuşturacak
gibi bakınıyorsun dünyanın ortasında

sen yazdıkça söz demlenir, tâlihsiz asya!