18
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1825
Okunma

Siz;
Bakarken Tanrının dingin sularına
Kirpiklerinize dolanan balıkçı ağlarını toplardım ben
Telaşla…
Bilmezdiniz yakamozların aşk saatlerini
Akrepten çaldıklarını
Yelkovan misali dönerdiniz etrafında
Misinasına hayal takılan oltanızın
Suları hareketlendirirdi bir gülüşünüz
Rahatsız ederdi ay ışığını,
Yıldızları süzüşünüz.
Bir meltem olup,
Saçlarınızı okşamak geçerdi içimden
Kasvetini ayıklardınız günün
Huzur şarkıları söylerdiniz içinizden…
Siz;
Islatırken parmaklarınızı şavklı sularda
Gözümden süzülenleri silmeye çalışırdım ben
Hızla…
Çoğu kez yeşilliklere dalardı gözleriniz
Oltanızı sallarken denize
Rastgele kelimesinde başlar ve biterdi sözleriniz
Bir kurşun kadar ağırdı
Yol alışınız önümden
Nefesim kesilir, kalbim yavaşlardı
Yolum geçerdi ölümden…
Ben;
Bir kayanın başına tünemiş
Üç beş bozukluğa
Misina ve yem satardım,
Aşk bu ya
Size kapıldım
Balıktım artık
O uçsuz bucaksız selinizde
Oltanıza gönüllü yem oldum
Buyurmaz mısınız?
Hep dediğiniz gibi,
Hadi rastgele!
Elif SEZGİN