1
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
851
Okunma
o ağırlığın altında küçük çocuk heyecanı
iki uçlu denize atlama merasimi
birini sevinç saracak birini kaygı
yüzleşmeden yüzümü sarmalayan o gergin seyre
sevgiyle korkularımı bırakıyorum
kuşlar
kırgın kuşlar ve uçucular
evreni kaplayan sesiyle veda ediyorlar
bu basit algımı aralayan sonsuz uca doğru
tam dokunacak iken size
yerin kaynayan sertliği
korkunç bir soru soruyor evrene
hafif çelmelerle bırakma beni boşluğa
inanan ruhum vazgeçmek istemiyor
bir şaka gülümsemesi ile görünüveren
gülümseyen o mavi yıldız
bize yok oluşu gösterecekmiş
döndük dostlarımızın çiseleyen yağmurlarına
ıslandık dans edip geçmeyen o güzel senelere
dualar fısıldayıp ay olmak için
var olmak için yeniden tatlı günlere
içimizin derinliklerinden
ne isteniyorsa verdik göğe.