Gündüz...
Zamanı kavramak zordur kumsal’ da
Efesli Herakleitos’ un Ateşiyle yanar, kumsaldaki tenler
Kulağınıza fısıldar iblis, kızarmış bedenleri işaretle
Çekim kuvveti toplar, bir noktada gözleriniz
Şeytan kumsaldan çıkarak gelir üzerinize
İblis oğlu iblis, farkettirmeden girer bedeninize
Düşüncelerinizin boğazını sıkar, boğarsınız dalgalarda
Düşündükçe keşfe çıkar fosilleşmiş fikirleriniz
Sonra atar kumsal’ a, gücünüz varsa gömersiniz...
Gece...
Geceleri başkadır kumsalların ve kumsalda ki izler
İblisler boşanır bağdan, bir sağdan bir soldan
Bu sahilin ve gecelerin tek süvarisiyim ben, atlı gruplara inat...
Gündüzüm yoktur benim, bedenim hedeftir yıldızlara
Muhabbetim kısadır kendimle, ayışığına bakar susarım
Kulaklarıma boşalır, bu kumsal da bütün kafiyeler
Dalga seslerinden çıkan bütün melodiler benimdir
Ben geceden doğar, gündüzden batarım...
Karanlığa övgüler yazarım...
Ayak uydurmaya çalışırım, zor olsa da kendimle savaşım
Bağdaş kurarım gecelere... Erasmustan kalsa da, deliliğime övgüm...
Öylece bekleriz gecenin sonunu, ben, Ay ve yıldızlar
Buharlaşır bir su gibi geçerken zaman
Kızıllığı çıkar Güneşin Doğudan
Ve Ağlayan Niobe’ nin kızları düşer tuzağa...
Kızlar dans eder, eğlenir, Lakin Niobe hep ağlar, ana dır o...
Güneşin kızları derim ben onlara,Niobenin kızları, ağlayan ananın kızları
Her sabah çıkarlar bu kumsaldan
Bense güneş doğarken her gün ölür... Kaybolurum bu kumsaldan
Batarken yeniden doğar dirilirim dalgalar arasından....

Ekrem SAYGI
08.07.2017 Çeşme-Ilıca Sahili