5
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
1368
Okunma

Titrek ışıkların çeper bildiği,
Gönüllü gönülsüz sevmelerin de meali,
Bir de meşk eylemişken evrenin kerametini.
Aşkın narasında şair,
Sevdanın yeline tutsak onca mahir
Gölgeyi de istiflemişken gönül dergâhında;
Hele ki aydınlık yanını gecenin,
Makberin de girizgâhında biriken,
Dilinde nice sure…
Nice yetim cümle inhisarında boyutsuzluğun,
Göstermelik olmayan bir de sevda busesi ise
Kondurduğun hangi görünmez surette
İfşa edilesi hazan misali
Tırsak bir kelamdan çıkıp da yola
Seyri seferinde aşkın, o bitimsiz
Sevgi kasrında.
Zanlar ölmeye mahkûm ey gönül
Hem de en derine
Gömülmeye;
Lakin gelmez de elden fazlası,
Demeden, sığıntı bir mizaçtansa,
Yürekli bir savaşçı
Yine batılın kazanımında şu metruk dünyanın;
Seğirten hecelerde karınca misali
Ama pekişen özlemin de sirayeti
Üstelik korunaklı kozandan uzatıp da başını,
Ne çıkar ölmeden gömseler hüznün naşını?
Deryalardan engin cürüm yüklü kehanet,
Şanlı bir hüküm olmasa da
İçine düştüğün sefalet:
Burkan hinin,
Çarpan nefret cininin,
Hulasa söylemlerde dile getiremediğin sevdanın
Son müridi olsam ne çare?
Ne çare, gıyabımda ölü dünlerin
Yarına bir bukle neşe yüklemeyi çok gördüğü,
Kırılan zincirlerin
Pekişen hürriyetinde
Yine cahil bir imge tadında olsam
Hele ki eklem yerlerinde onca hayalin
Yüreğin vazgeçemediği zevcesi olsa,
Tüm kötülüğü gömerken
O tek heceli cümle,
Sev, demekten gayrisi nasıl ki
Sadece Hakkın nezdinde.
5.0
100% (11)