0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1366
Okunma
“Allahu ekber… Allahu ekber!”
Vücudundaki yedi kiloluk C-4’ü patlattı,
bedeni canlı, ruhu zombi bir Sünni
Karaçi’de bir camiinin içinde
ve namaz kılan insanların bedenlerini parçaladı.
“Allahu ekber… Allahu ekber!” diye diye inliyordu
enkazın altında yirmi iki Şii yaralı.
“Eşhedü en lâ ilâhe illallah” desek de günde en az beş defa
ve işitsek de dünyanın dört yanında aynı anda;
Titanlar vardı ve savaşa kurulmuşlardı
dünya denilen mezbelelikte… ve
potasyum sülfat yüklü minibüsü
namazdan çıkan Sünnilerin üzerine sürdü bir Şii
Bağdat’ın bir yerinde.
Tekbir getiriyordu öldüren,
tekbir getiriyordu ölen…
“Eşhedü enne Muhammeden resulullah”
Mescid-i Nebevî camiinin çok yakını
-ki âlemlerin peygamberinin türbesi ve yaptığı camii hedefmiş,
iblis engellenmiş-
intihar saldırısı… peygamberinin toprağında peygamberini ziyaret edenleri öldürüyor biri
ve adına cihad diyor…
“Allahu ekber… allahu ekber!” diye bağırıyordu
bir gözü sağa, bir gözü sola dönmüş bir Suudi pilot,
Yemen kentlerindeki evlerin üzerine bombalar yağdırırken.
ve yemenden roketler fırlatılıyordu Suudi topraklarındaki fakir sınır insanlarının üzerine…
“Eşşedü enne” derim,
ki,
patlatılan her gram C-4 ile potasyum sülfat;
uçurulan her uçak;
atılan her bomba, füze;
fırlatılan her bir roket;
sıkılan her bir kurşun ve silahı:
MADE İN USA… yazılı
Ölen kelime-i şehâdet getirir…
öldüren kelime-i şehâdet getirir…
“Hayya alel-salah” demeye gerek görmüyorum
amma
“Hayya alel-felâh” diyelim,
en azından bayram boyunca…
25.06.2017