2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
919
Okunma
Kelebekler uçtu üstümüzden önce
Ayları saymazdı çünkü
Yoktu ömürleri.
Sonra rüzgarla savrulan yapraklar
Ihlamur kokularına karışmış yazla birlikte
Kuşları saymadım.
Dalgaları
Ve ekmeğe muhtaç çocukları
Sırayla gelmediler
Gelip durdular.
Gagalarını,
Köpükten gövdelerini,
Göğe açık ellerini
Bankanın reklam panosuna astılar.
Gittiler,
Utandım.
Esnaf geç kaldı bulgur saçmaya
Deniz duruldu.
Kimsesiz çocukların ellerinde gökyüzü
Gittiler.
Karanlık bir maziden
Meçhul geleceğe.
Bakakaldık.
Sesimizi kim çaldı, farkında bile olmadık
Korkularımızın tozlarını yel süpürdü.
Toprağımızı kazarken mezarcı
Düşürdüğümüz uçurtmalara yandık,
Tövbeler yetmezdi.
Donakaldık.
Yeryüzü kadar büyük değil yüreğim
Ancak cürmüm kadar yanıyorum.
Bütün pişmanlıkları yamayıp umutlarımla
Yaraları pansumanlayıp sabırla
Kuşları bekleyeceğim.
Kelebekleri harmanlayıp
Ihlamur kokularında
Denizde yıkanmış yosunları sereceğim gökyüzüne
Dikiş tutmazmış varsın tutmasın diyeceğim.
Beyazlar ülkesinde derimin rengi yok
Dört bir yandan kuşatılmışım
Filler geçiyor üstümden
Onca söz var dilimin ucunda
Göbek bağım coğraflara mı hapsoldu yoksa
Kalakaldım.
SİNAN YILMAZ
5.0
100% (5)