Sensizlik kainatın zerrede evrilmesi
Belki dünyanın sonu kıyamet benim için
Ya da dağların kalkıp üstüme devrilmesi
Yakındır gel imdat et kıyam et benim için
Sana çıkar geçtiğim tüm yollar diğer yarım
Ben ancak sende yaşar sen var oldukça varım

Sensizlik yüreğimin akla kurşun sıkması
Canımdan can kopması kanaması etimin
Mecnunun Mevla deyip leylasından bıkması
Sonsuz aşkı çöllerde araması yetimin
Aşka niyet içtiğim bu göller diğer yarım
Ben kaysı yakan ateş kumlara yağan karım

Sensizlik gökte yanan yıldızları sayarken
Kamerin suya düşüp dizlerini ovması
Güneşin efendisi güne tavır koyarken
Yollanan elçileri huzurundan kovması
Bak şerrinden kaçtığım el sallar diğer yarım
Ben etekleri çelik baştan aşağı arım

Sensizlik bu dünyaya ödediğim son diyet
Belki de tek niyetim ölümü koklamaktır
Allah’ı zikrederken avuçlarında ayet
Hüseyn’imi kuruyan dilinden oklamaktır
Yüreğimi açtığım can kullar diğer yarım
Varsın arsıza gitsin yapışsın ahu zarım

Sensizlik okyanusta Titaniğ’in batması
Suların tutuşması yanması yerin göğün
Utancından denizin yüzünü kapatması
Yokluğumu ben kadar sende hisset her öğün
Hiç durmadan göçtüğüm bu eller diğer yarım
Ne kendime ne sana bahtıma sitemkarım

Sensizlik canlı canlı tenimin yüzülmesi
Sur’un üflendiği an susması bam telimin
İçimde saklı senin kurşuna dizilmesi
Tutunacak tek dalın kırılması belimin
Kötü diye seçtiğim kem diller diğer yarım
Dokunma küllerine senide yakar harım

Sensizlik yel kovanın takvimlerin şaşması
Bir akıl tutulması ya da bir şizofreni
Ağacın yaprak ile dalla inatlaşması
Hangi elle tutulur kainatın freni
Düşlerine saçtığım mor güller diğer yarım
Ben ancak sende yaşar sen var oldukça varım