Haydi! Dök avucuma kırgın bakışlarını
Korkma! Göz çukuruna bakmaktır tek niyetim
İrisine damlayıp en ince aralıktan
Susuz kalmış gönlüne akmaktır tek niyetim

Göç etmiş yıldızların ayağını öperek
Bulutun kepçesinden yüzüne su serperek
Küskün umutlarını birbirine çarparak
Zarif bir kibrit gibi yakmaktır tek niyetim

Hani gölgenden korkup gözlerin yaşarınca
Hani kör kuyulardan çıkmayı başarınca
En değerli kaleni kör şeytan düşürünce
Her taşını yerine takmaktır tek niyetim

Sevdanın çapasıyla dağları evirerek
Efkar yüklü denizin salını devirerek
And olsun nehirlerin yolunu çevirerek
Gecikmiş baharları ekmektir tek niyetim

Geceyi yar edindim günü öksüz bırakıp
Öp mavi düşlerimi gamzelerine takıp
En sivri hecelerin kirpiklerini yakıp
Her şiire adını sokmaktır tek niyetim

Hele dağılsın bulut cemreler düşsün hele
Hele ısınsın toprak bülbül dil döksün güle
Sırtlayıp torbamızı tutuşarak el ele
Bu hengameden kaçıp çıkmaktır tek niyetim

Efkarında dertlenip feleği oklayarak
Yürüdüğün her taştan izini koklayarak
Her gece aksatmadan şehrini yoklayarak
Mevlaya şükredip diz çökmektir tek niyetin