sevmiyorum şu saatlerin sesini
zamanın tık nefesini tüketmesini sevmiyorum
her şeyin bir öncesi bir sonrası vardır derler ya
inanma külliyen yalan
senden öncesi olmadı zaten
senden sonrası da olmayacak inan



biliyorum utopya imgeler kuruyorum
belkide bile bile lades diyorum
ne yapayım elimde değil
ben seni canımın içi gibi çok seviyorum



bir haber gönder bana olduğun yerden
alabildiğine özlem koksun
bir selam gönder ki
yüreğimdeki sevdan şaha kalkıp dursun
bir gülüş gönder bana ki
ayağımın bağları çözülsün
bir mesaj gönder ki
heyecandan dilim kurusun



rüzgârların serinliğini tenine
gök kuşağının renklerini gözlerine
sevgilerin en görkemlisini de düşlerine gönderiyorum
merak da etmiyorum gerisini
ister müspet ister menfi olsun
çünkü ben sende yatıya kalmışım
senden uyanamıyorum



yağmurların damlaların da saklamışım sensizliğimi
her an duy asın diye ıslık çalıyorum bulutlara
güneş sana doğuyor
bense göz gözü göremiyorum



sen sensizliğin acısını nereden bilebilirsin
sen hiç sensizlik çekmedin ki



etrafta ağır ağır kararırken ortalık
çekilince yavaş yavaş kalabalık
seviyorum seni terhisini bekleyen asker gibi
seviyorum seni çölün yağmuru özlemesi gibi
seviyorum seni
lokum
bal
şeker gibi